Sayın Milli Eğitim Bakanına Mektup
Dünya ülkeleri arasında eğitimde başarılı değiliz. Başarı listelerinde her zaman alt kısımlarda yer alıyoruz.
32 yıl MEB bünyesinde çalıştım. Son 3 yıldır özel girişimciye ait bir okulda mesai yapıyorum.
Devlete ait okullarda sahte sarı sendika ağalarının saltanatı (egemenliği) söz konusudur.
Şu anda ülkemizde 57 bin civarında okul vardır. Bunların tümünde müdür, müdür başyardımcısı, teknik müdür yardımcısı, koordinatör müdür yardımcısı, sosyal işler müdür yardımcısı, sınıf müdür yardımcısı gibi sıfatlarla 150-200 bin kişi görev yapıyor görünüp yüklüce maaşlar almaktadır.
Kamuda çalıştığım 32 yıl zarfında haftada 6-12 saat derse girme yükümlülüğü olan müdürlerin ve yardımcılarının yüzde 90’ının bu görevlerini ifa etmediğini hep gözlemledim.
Bir şekilde idari sınıfa geçenlerin çoğu hemen yatış pozisyonuna geçerler. Bir üst sınıfa atlama psikozuna girerler ve sınıf ortamından kaçarlar. Ancak, ek ders ücretlerini her daim tam alırlar.
57 bin okula müfettişler rastgele giderek idarecilerin derslerle irtibatının olmadığını görebilirler. Birçok müdürün sorumlu olduğu dersten bile haberdar olmadığı görülecektir.
Özellikle mesleki okullarda atölye derslerine 2-3-4 öğretmen gidiyor gösterilir. Aslında dersi 1-2 öğretmen yürütür. Diğer kişiler derse girmeden ek ders ücreti alırlar.
Bu konuda öğretmenlerin görüşüne de başvurulursa rezaletin boyutları ortaya çıkarılabilir.
Okul idarecilerinin yüzde 99’u sarı sendikalar tarafından belirlendiği için MEB’in üst bürokratları faciaya ses edemiyorlar.
Özel sektöre ait okullarda idareci, şef, amir, memur bolluğu asla yoktur. 4 kat daha az kadroyla aynı işler yapılabilmektedir. Şu anda 1 milyondan fazla öğretmen devletten maaş almaktadır. Akılcı yöntemler uygulanmış olsa 500 bin kadar öğretmen işten çıkarılmak zorunda kalınacaktır. Eğitimde DEMİRPERDE ülkelerinin kuralları hala işler vaziyettedir.
Eğitim düzelmeden asla kalkınamayacağız.
Ali Özdemir
0505 220 83 85
[email protected]
https://erdemyayinevi.github.io/
19.02.2025
