MESLEKİ OKULLARI KÜÇÜMSEMEYİN
Meslek lisesi mezunuyum. 30 yıllık süreçte 10 farklı meslek lisesinde çalıştım. Yaklaşık 500 yıldır bu topraklarda ticaret ve zanaat işlerini azınlıklar (Musevî, Rum, Ermeni vb.) yaptığı için Türklere sadece tarım, hayvancılık ve askerlik işleri kalmıştır. Sanırım bunun etkisiyle bugün de büyük bir çoğunluk masa başı işler peşinde.
Mobilya, metal işleri, inşaat, sıhhi tesisat, tekstil vb. gibi meslek alanlarında eğitim veren liseler öğrenci bulamaz oldu.
Bugün 1 metrekare parkeyi döşemenin işçiliği 9-12 TL’dir. 100 metrekarelik dairenin parkesi yarım günde döşenebilmektedir. Yarım günde 500-600 TL kazanılan başka bir meslek pek azdır. Ancak, ahşap ile ilgili meslek liseleri öğrenci bulamaz olmuştur.
Mesleksiz, diplomasız, sertifikasız insanlar çoğaldıkça üretim azalır. Ülke doyamaz olur. Her şeyi dışarıdan ithal ederek nereye kadar gidilebilir?
AB’nin güçlü ülkesi Almanya’da 100 gencin 70’i meslekî-teknik okullara gidiyor. Bizde ise yüzde 30-40’lık dilim üretici eğitim almakta. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. 50 yıldır bu konuda projeler üretiliyor ama bir ilerleme kaydedilemiyor.
Birçok vatandaşımız hiçbir bilgisi olmamasına rağmen meslek liselerini küçümser. Herkes evladının doktor, hukukçu, mühendis olmasını istiyor. Bu makul bir yaklaşım değildir. Her insan farklı yeteneklerle donanmış olarak dünyaya gelir. Herkes yüzemez, koşamaz ve uçamaz.
Evlerimizde kullandığımız 50 kadar aygıtın üretim, bakım ve onarım işlerini meslek lisesi mezunları yapmaktadır. Teknik eleman olarak çalışmak ayıp bir şey değildir. Bu mesleklere mensup insanları küçümsemekten vaz geçmeliyiz.
Evladınız ilk ve ortaokulda çok üstün başarı gösteriyorsa, her sene teşekkür ve takdir belgesiyle geliyorsa onu akademik liselere (fen ve Anadolu) yollayınız. Ancak ilk 8 yıl sınıfları zorlanarak geçiyorsa onu üniversiteye sokmak için masraf etmeyiniz. Okul bitirse bile başarılı olamaz.
www.aliozdemir.net