ALİ ÖZDEMİR YAZDI “SOKRATES'İN HAKARETLERİ YOK SAYMASI”
Bir kişi Sokrates’e fena hakaret ediyordu. “Sen bir alçaksın, cahilsin ve içkicisin!”
Sokrates başını sallayarak cevap vermedi. Sadece gülümsedi... Zengin bir aristokrat bu sahneyi izlerken ona sordu: “Böyle hakaretlere nasıl tahammül ediyorsunuz? Kendinizi kötü hissetmiyor musunuz?”
Sokrates yine gülümsedi ve dedi ki: “Benimle gel.” Aristokrat onu eski ve tozlu depoya kadar takip etti. Sokrates bir meşale yaktı ve işe yaramaz, paçavra olmuş, delinmiş bir pelerin bulana kadar etrafı aramaya başladı. Bulduğu bir pelerini adama verdi ve dedi ki: “Bunu giyer misin? Sana uyar.”
Adam paçavra pelerine baktı ve kızarak: “İyi misin Sokrates? Bu paçavrayı giyecek miyim” diyerek geri attı.
“Gördün mü” dedi Sokrat. “Elbette kirli ve eski pelerini giymeyi reddettin. Aynı şekilde, az önce bir adamın bana söylediği saçma ve edepsiz sözler de bana dokunmadı.”
“Birisi sana istemediğin bir şeyi verdiğinde ve sen onu kabul etmediğinde reddedilen hediyenin sahibi kimdir? Başkalarının hakaretlerine üzülmek ve öfkelenmek, onların attıkları paçavraları giymeyi kabul etmek gibidir. Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez. En akıllı kişi, neyi bilmediğini bilendir. Kimseye bir şey öğretemem. Sadece onların düşünmesini sağlarım. Sadece bir iyi vardır, bilgi. Sadece bir kötü vardır, cehalet.”