ÇANAKKALE SAVAŞLARI BİZE NE SÖYLER
Osmanlı Devleti 1299 yılında doğdu ve 600 yıl boyunca ayakta kaldı. Söğüt ilçesinden başlayan yürüyüş 14 milyon kilometrekarelik devasa bir alanı kapladı...
Günümüzde Osmanlılar hakkında çok farklı görüşlerle karşı karşıyayız. Kimisi muhteşem derken kimisi kötüleyici / karalayıcı görüşler öne sürüyor.
Öğrenebildiklerimize göre Osmanlı Devleti 1700’lü yıllardan sonra ekonomik, ticari, sosyal, siyasal, etnik, bilimsel, dinsel, kültürel sorunlarının üstesinden gelemez oldu. 1900’lere gelindiğinde ekonomik ve siyasal olarak iyice tükenmiş bir devlet karşımızdaydı.
Son 200 yılda ortaya çıkan teknolojik gelişmeler / makineleşme, Batılı ülkelerin üretim potansiyelini çok yüksek seviyelere çıkarmıştı. Yüksek hacimli üretimin devamı için yeni hammadde kaynaklarına ve malların satışının yapılabileceği yeni pazarlara gereksinim duyulmaya başlandı. Osmanlının kontrolündeki toprak parçaları birer birer alınarak yeni yapay / kul / sömürge devletler oluşturuldu.
Rusya’nın buğdayının, petrolünün ve diğer madenlerinin Batı ülkelerine (İngiltere, Fransa) ulaştırılması için en güvenli yol olarak Osmanlı’nın kontrolündeki iki Boğaz görünüyordu. Daha kuzeydeki diğer yol buzullarla kaplı olduğu için elverişli değildi. Üçüncü yol ise “Almanların” kontrolündeydi.
İngiliz ve Fransız güçleri Boğazları ele geçirip (Osmanlı’nın elinden alıp) Rus pazarına ulaşmayı hedeflediği için Çanakkale'den saldırıya geçtiler... Osmanlılar Almanların askeri ve siyasi desteğiyle Boğazların elden çıkmaması için savunmaya geçtiler.
Emperyalist (yayılmacı) İngiliz ve Fransızlar hedeflerine ulaşamamışlardır ancak Osmanlının nitelikli / eğitilmiş insan kaynaklarına çok büyük zarar vermişlerdir.