Doymak Bilmeyen İnsan Tipi

2007 yılının ağustos ayında Gölyüzü Mahallesindeki bir elektronik cihaz tamir dükkanında oturuyordum. İçeriye 70 yaşlarında, bir kamu bankasında müdürlük yapıp emekli olmuş bir beyefendi girdi. 4 kişi 1 saat kadar havadan sudan konuştuk. Konu siyasete ve vekillere geldi. Bankacı Bey, “X kişi benim yeğenim olur. Öğrenim hayatı boyunca hep Fetullah Gülen’i takip edenlerle birlikte hareket etti. Kendisinin vekil olması için Amerika’da yaşayan Gülen’den partiye talimat (talep) geldi. O sayede vekil olabildi” dedi.

Çok genç yaşta vekil olan kişi ulusal çapta ses getirici işler, projeler yapamadı. Vasat bir çizgide ilerledi. Sadece akraba-i taallukatın yükselmesi için atama işlerine karıştı. Kendi dünya görüşüne uymayan insanları ise yıldırma, sürme, yok etme faaliyetlerini yürüttü. Yani bolca kul hakkı yedi.

Bu zat 2007 yılında FETÖ yalayıcılarıyla birlikte hareket ederek, onların taleplerini dinleyerek şahsımı da 1200 km uzaktaki bir Doğu Karadeniz ilçesine sürdürdü. Hukuk yolundan giderek işleme soktukları kararları uygun birimlerine iade ettirdim…

Yeniden vekil seçilemeyince bu kez belediye başkanlığı yapmaya kalktı. O işte de bir başarı gösteremedi.

Biatçı bir yapıda olduğu için çeşitli basit görevlere oturtularak oyalandı. Bu arada servet yığmak için boş durmadı. Tarlalar, arsalar, ev eşyası mağazaları biriktirmeye devam etti.

Kul hakkı yemeyi, yasa tanımazlığı yaşam biçimi olarak benimseyen bu kişinin en yakınındaki elemanı Eylül ayının sonunda 60 kilo kaçak altın ile gümrükte yakalandı.

Allah’ın adaletinin ilk dilimi tecelli etmiş görünüyor. 60 kilo altından 300 bin dolar kazanç elde edecekti. Şimdi hem kazancı gitti hem de kaçırdığı mallara el konuldu.

Mal yığan (kenz eden), kul hakkı yiyen tiplerin sonu hep hüsran, üzüntü, keder, utanç ile biter.

Ali Özdemir