Böyle Ruhsuz Olunmaz
Bazen geçmişe bakmayacaksın derler. Sürekli geleceğe bakıp geleceği düşünmek, gelecek hakkında güzel planlar yapmak gerekir. Beypilic Boluspor taraftarı olarak bende geçmişe bakmayayım geçmiş geçmişte kalsın dedim ama yapamıyorum, olmuyor. Bazen geçmişi hatırlatmak ders niteliğinde oluyor. Şimdi hafızamızı tazeleyelim ve geçmişe geri dönelim. Birinci hafta kaybedilen üç puan, ikinci hafta kazanılan bir puan, üçüncü hafta kendi sahamızda kaybedilen üç puan. Bunları düşündükçe geçmişi araştırmanın, hatırlatmanın, yazmanın gerekli olduğunu düşünenlerdenim. Bir takım maçı kazanırda, kaybederde. Kazanırken nasıl kazandığını, kaybettiğinde nasıl kaybettiğini araştırır öğrenirse bir sonraki maçına daha iyi hazırlanır. Beypilic Boluspor Altınordu maçına giderken takımımızın güzel bir oyun oynayacağı, galip geleceğimiz ümidiyle gittim. Maçın başlama düdüğüyle beraber iki takımın galibiyet istediği bariz belli oluyordu. Dakikalar ilerledikçe takımımızın oyunu kendi sahasında kabul etmesi, kontra ataklarla gol araması hep sonuçsuz kaldı. Birinci bölgede pas yapan takımımız ikinci bölgeye ve üçüncü bölgeye topu taşımada zorluk yaşıyordu. Kendi sahasında baskı altında kalan takımımız bu baskıya fazla dayanamadı ve 9. dakikada 1 / 0 yenik duruma düştü. Yenik duruma düşen takımımız çabuk toparlandı ve bu gole 14. dakikada cevap vererek soyunma odasına 1 / 1 lik sonuçla gitmesini başardı. İkinci yarı farklı bir Beypilic Boluspor takımı beklerken ilk yarıdaki oyunu aratmayan bir oyun anlayışı devam ediyordu. Sahasında oyunu kendi alanında kabul edip uzun toplarla gol aramamız sonuçsuz kalıyordu. Bu etkisiz ve cılız ataklar rakibe moral oluyor atak üstüne atak yapıyorlardı. Beypiliç Bolusporun orta sahanın oyuna katkısının az olması, takımımızı gol yollarında etkisiz kılıyordu. Fırsat buldukça rakibin üzerine Melih Okutan'la atak yaparak başarılı oldu ama gol yollarındaki beceriksizliğimiz öne geçmemize engel oldu. Takımımızın bu dakikalarda oynadığı oyun alkış alırken, takımımızdan gol beklerken bir türlü gol atma başarısını gösteremedik. Rakibimiz oyunun genelinde ataklarını bizim sağ tarafımızdan yapması ve önlem alınmaması ilgincti. Sağ bek oyuncumuzun oyuna katkı vermek için çıkması oyundan düşmesine ve rakibin bu kanadı daha iyi kullanmasına olanak verdi.
Rakip kalede gol ararken sağ tarafta kaybedilen bir top kalemizde atağa dönüştü. Bu atak rakibe gol getirdiğinde dakikalar 87'yi gösteriyordu. Takımımız bu golden sonra gol ararken kalesinde yüzde yüz gol tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Altınordu kalemizde gol aramak için takım halinde hücum yapıyor takımımız da maçı berabere bitirme düşüncesindeyken kaptırılan top rakibe hücum fırsatı verdi. Bu atağı kesmek, kalemizi golden korumak için bir iki futbolcu dışında gelen oyuncu olmadı. BÖYLE RUHSUZ OLUNMAZ. Diğer futbolcularımız rakibi film seyreder gibi seyrettiler. Altınordu'nun istediği sonuç 87. Dakikada gerçekleşti ve Maç 2/1 sona erdi.
Kendi sahamızda galibiyet beklerken mağlup olmak çok üzücü bir durum. Bu hafta oynayacağımız Giresun maçında güzel bir futbol ve galibiyet bütün bu yaşananların unutulmasını sağlayacaktır.
