SON DAKİKA

Dr.Ayşe Ege Yıldırım
''MUDURNU'DA TURİZM İÇİN HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI''

"Osmanlı kasabası kimliğini koruyan Bolu’nun Mudurnu ilçesi tarihi dokusu, termal kaynakları ve doğal güzellikleriyle kültür ve doğa turizmi için eşsiz bir destinasyon. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bu kadim kent, ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. Asırlık konaklar, ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk sunuyor. Bolu Hedef Gazetesi olarak bizler de bu kadim ilçede son zamanlarda çokça konuşulan Turizm sorununu Şehir Plancısı Dr.Ayşe Ege Yıldırım ile konuştuk."

Özel Haber
''MUDURNU'DA TURİZM İÇİN HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI''
A- A+
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

Muhabirimize özel açıklamalarda bulunan Dr.Ayşe Ege Yıldırım, Turizm’in bu sene ekonomideki sıkıntılardan nasibini alacağını ifade ederek 2025 yılında turizmi şöyle değerlendirdi, ‘'Ara tatillerde ve bayramlarda gördüğümüz üzere, vatandaşın tatil yapma ihtiyacı ve isteği hiçbir zaman ortadan kalkmıyor, imkanları dahilinde herkes bir miktar seyahat ediyor. Bunun dışında iş ve kongre turizminin devam edeceğini de varsayabiliriz. Şubat ayında düzenlenecek olan EMITT fuarında da son haberleri ve güncel projeksiyonları öğrenme imkanımız olacak.’’

''Devletin böyle küçük işletmeleri teşvik ve muafiyetlerle desteklemesi gerekir''

Şehir Plancısı Dr.Ayşe Ege Yıldırım  Turizm gelirlerinin nasıl artacağı sorusuna ise şöyle yorum getiriyor: ‘’Temiz, yeterince donanımlı ve güvenlik önlemleri alınmış tesisler, güler yüzlü ve samimi hizmet, makul fiyatlandırma olunca, misafir memnuniyeti de doğal olarak geliyor, kulaktan kulağa organik olarak da yayılıyor.  Bunun yanısıra gerek tesislerin gerekse destinasyonların profesyonel ve ciddi tanıtım kampanyaları yapmaları, bunun için bütçe ayırmaları ve kendi özelliklerini en iyi şekilde tanıtmaya uygun akıllı stratejiler geliştirmeleriyle, gezilecek, görülecek, deneyimlenecek yerler kendini ortaya koyuyor. Bunlar dile kolay, fakat uygulaması tabi ki her zaman hemen mümkün olmuyor. Belirli bir vizyon ve sebatla çalışma süreci gerektiriyor. Mudurnu ve Bolu yöresinin tanıtım ve reklam konusunda hala açıkları var, mevcuttan çok daha yüksek bir turizm profiline erişme potansiyeli varken henüz oraya varmış değil. Öte yandan kısa ve uzun vadeli kazanç, birbirinden farklı yaklaşımlar gerektiriyor. Yüksek seviyede kaliteli hizmet ve ürünler oluşturmak için belirli bir yatırımı göze almak, eğitimli kadrolar oluşturmak gerek, bu ancak belli bir süre sonra mümkün oluyor; bir günde olacak şeyler değil. Burada makro trendler de etkili olsa gerek, iklim değişikliği, ekonomideki dalgalanmalar, toplumdaki tüketim alışkanlıkları, vb. Bunlara göre pozisyon almak, nerelere yatırım yapılacağını anlamak, turizm aktörlerine avantaj sağlayacaktır. Turizm sektöründe eski ve büyük aktörler kazanmaya devam edecektir. Daha küçük ölçekli işletmeler, mesela butik oteller ve tarihi ilçelerdeki konak oteller ise, vergi ve bürokratik maliyetler altında bir miktar eziliyor. Tüm yasal zorunlulukları yerine getirip bunların gerektirdiği masraflara katlanınca, personel ve soğuk havalardaki ısınma maliyetlerinden kısmadığı sürece bu işletmelerin gerçek anlamda gelir elde etmesi çok zor. Bunu Mudurnu ve Bolu bölgesinde bizzat gözlemliyoruz." 

"Devletin böyle küçük işletmeleri teşvik ve muafiyetlerle desteklemesi gerekir, aslında. Çünkü küçük işletmeler, sağlıklı ve sürdürülebilir bir turizm sektörünün oluşmasına yardımcı olur. Türkiye’de “Sürdürülebilir Turizm” sertifikasyon programının yürürlüğe girmesi güzel bir gelişme oldu, fakat bunun evrak üstünde kalması, “mış gibi” yapılarak geçiştirilmesi değil, samimiyetle uygulanması ve denetlenmesi de lazım " diyen Yıldırım, ayrıca şöyle bir tespitte bulundu, ’’ Kaliteli hizmet ve etkili tanıtım burada temel unsurlar. Turizm gelirlerimiz artsın istiyorsak bu iki unsura dikkat etmemiz gerekiyor’’.

Herkesin merak ettiği neden Abant ve çeşitli tarihi doğal kaynaklara sahip olmamıza rağmen Turizm canlanmıyor. İlçede Turizm nasıl canlanır. Mudurnu’da turizm sorununu ve çözümü anlatır mısınız sorusuna Ayşe Ege Yıldırım şöyle cevap veriyor…

Birincisi, turizm kimliği bilinci. Mudurnu kendini turizm kenti olarak görmüyor hala, bence. Halbuki Mudurnu Tavukçuluk’un kapandığı günlerden bu yana bir “kültür turizmiyle yeniden kalkınma” sözü ediliyor. Bunu belgeleyen akademik çalışmalar var, benimkiler de dahil. Mudurnu 2014 yılında Kültürel Miras Alan Yönetimi teşkilatını kurmuş, alan yönetim planını yapmış da bir ilçe. Bu sürecin güçlü bir şekilde sürdürülmesine ihtiyaç var.  Son seçimlerde yönetime gelen belediye başkanımızın da vaat ettiği projeler arasında “Kültürümüze sahip çıkacağız, turizmi geliştireceğiz, Mudurnu’yu tanıtacağız” başlığı altında 20’ye yakın proje vardı, hatta bunları beraber hazırladık. Bunların bazıları çok bütçe istiyor, bazıları ise küçük dokunuşlarla, ayni kaynaklarımızı imece ile seferber ederek de yapılabilir, en azından başlatılıp zaman içinde daha büyük bir ivme yaratması sağlanabilir. Mudurnu’nun hem yönetim hem halk olarak “turizmli bir geleceğe” inanması, kendine “turizm kenti” kimliğini yakıştırması gerekiyor. 

İkincisi, tanıtım seferberliği. Mudurnu’nun sahip olduğu güçlü avantaj ve değerleri farketesi, hem kendi halkının bunları takdir edip sahip çıkması, hem de dış dünyaya yüksek sesle, özgüvenle anlatması gerek. Mudurnu Tarihi Ahi Kenti, UNESCO Dünya Miras adayı, ve CittaSlow (Sakin Şehir) unvanı var. Bu etiketler boşuna alınmadı, içleri gayet dolu. Mudurnu’da korunmuş, çok önemli bir tarihi, kültürel doku var. İlçeyi sarmalayan doğa da muazzam zaten. Burada sade, samimi, büyük şehirlerdeki herkesin özlem duyduğu bir yaşantı var. Sadece sosyal imkanların biraz geliştirilmesi, çevreye biraz çekidüzen verilmesi, tarihi eserlerin bilimsel ilkelerle düzgün şekilde onarılıp aktive edilmesine ihtiyaç var. Ama bu özgün, otantik doku, artık ülkemizde az bulunur olmaya başladı, bu kadar bütünlüklü, büyük bir kentsel sit ve peyzaj alanı olarak. Üstelik Abant Gölü, Ankara- İstanbul arasındaki konumu gibi konumsal üstünlükleri de varken. Belediye bu tanıtımı örgütlemede kritik rol oynuyor, Bolu ili, yurt çapındaki destekçi büyük kurumlar ve ulusal düzeyde devlet desteği de Belediyenin lokomotif olduğu bir süreçte dahil olacaktır. Yurtdışı tanıtımı da bunun bir parçası- ve son zamanlardaki klasik Arap müşteri arayışı değil, Avrupa, Kuzey Amerika, Uzak Doğu için de, yaratmaktan bahsettiğimiz “kaliteli arz” gibi “kaliteli talep” tarafını da oluşturabilir.

Üçüncüsü, yukarıda bahsettiğimiz, çevre kalitesini yükseltmek için gerekli altyapı çalışmalarını yaparak, turizm sektörünün sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak adımlar atmak. Gerekli yatırımları yapmak, uzmanlarıyla ve bilenleriyle çalışmak, insan kaynakları kapasitesi geliştirmek, gençleri dinlemek, turizme köle olmadan, kent yaşamı içinde dengeli bir yere oturtarak, kültürel ve doğal dokunun öz niteliklerini kaybetmeden bunları yaşatmak.

Mudurnu’da turizm paydaşları arasında neler yapılır ?

Belediyede bu konuda çalışacak, kendini adamış, kalifiye bir ekip olmalı. Kaymakamlıkla, Valilik ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü ile, üniversite ve yüksekokul ile, jandarmayla, yereldeki sponsor olabilecek firmalarla, kadın kooperatifleriyle, muhtarlarla, yerel dernek ve vakıflarla birlikte ortak projelere, işbirliği protokollerine girişebilir. Kent Konseyi, Turizm Platformu gibi mekanizmalar kullanılabilir, ancak bunların sözde kalmayıp işler durumda olmasını gözetmek önemli.

Sürdürülebilir turizm Mudurnu’da nasıl yapılır ?

Sürdürülebilir turizm, altın yumurtlayan tavuğu kesen değil, sosyal, kültürel, çevresel öz kaynaklarımıza gözümüz gibi bakan, uzun vadeli, torunlarımızı ve gelecek kuşakları düşünen bir yaklaşımla olur. Yerel halkın ihtiyaçlarını ön planda tutmak, turizme feda etmemek, misafirlerin yerel dokuya saygıyla ve hayranlıkla yaklaşmalarını sağlayacak bir ev sahipliği kültürünü yaşatmak.

Turizmi geliştirmek için ne yapmalıyız ? Cittaslow ünvanının korhnması için neler yapılmalı ?

Bilinçli bir “sürdürülebilir turizm” yaklaşımı benimser ve uygularsak, zaten CittaSlow unvanını korumuş oluruz. 

Kısa , Orta ve Uzun vadede turizm planlaması nasıl olmalı ?

Kısa vadede temel hizmet ve çevre altyapısını iyileştirmek, yerel halkı seferber etmek ve öncelikli hedef grupları için profesyonel tanıtımlara başlamak; orta vadede altyapıyı tamamlamak ve döner sermaye düzeniyle turizm gelirlerini ilçeye faydalı olacak şekilde kullanmak; uzun vadede kurumsallaşmak ve kent kültüründe turizmin özümsenmesini sağlamak.

Turizm ofislerinin öneminden bahseder misiniz ?

Turizm ofisleri ilçe turizmi için önemli ve faydalı. İlçeye ayak basan misafirlerin ilk elden bilgi ve yönlendirme alabileceği yerler, yereldeki halkı, esnafı, paydaşları bir araya getirebilecek ve herkesin danışabileceği güvenilir referans noktaları olarak işlevleri var. Mudurnu’da turizm ofisleri önceki yıllarda kurulmaya çalışıldı, ancak sürdürülebilirliği sağlanmadı. Yeniden açılmalı, bir an önce.

İlçede turizm için kim ne yapmalı ?

Herkes elini taşın altına koymalı. Herkes kendi açısından ne yapabileceğini sorgulamalı, şikayet etmeyi bırakıp ufak da olsa faydalı bir adım atmalı. Belediye bu konuda önderlik etmeli, sivil toplum da kendini geri planda tutmayıp hem belediyeye destek, hem de talepkar ve girişken olmalı.

Mudurnu’nun potansiyel turizmleri nelerdir?
Mudurnu'da deniz turizmi dışında neredeyse her tür turizm yapılabilir: Bunları kısaca sıralamak gerekirse: kültür turizmi (arkeoloji, tarih, mimari, peyzaj, inanç, gelenekler, fotoğrafçılık), doğa turizmi (orman, göller, yaylalar), sağlık turizmi (ör. termal), gastronomi turizmi (coğrafi işaretli ürünler, doğal gıda, tarım), ve özel ilgi grupları için etkinlik turizmi (inzivalar, toplantılar, konserler) potansiyeli mevcuttur.

Kaynak Fotoğraflar

1incisi: Adnan Oğuzhan 2017
2ncisi: A. Ege Yıldırım 2024
3üncüsü: A. Ege Yıldırım / Showtürk 2023

Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •