Haber : Yağmur Altundağ
Bolu Belediye Meclisi Haziran Ayı 1. Oturumu Tanju Özcan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantının dilek ve temenniler bölümünde söz alan İYİ Parti Bolu Belediye Meclis Üyesi ve Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Hakan Alpaslan, yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sözlerine, seçimlerin olduğu gün İYİ Parti İlçe başkanlığının önünde bıçaklanarak öldürülen İyi Parti Ordu İli Gülyalı İlçesi üyesi ve sandık görevlisi olan Erhan Kurt’u anarak başlayan Alpaslan, “Hiçbir siyasi hırs, insan hayatından daha değerli değildir. Maalesef toplum olarak büyük bir ahlaki çöküntü içerisindeyiz. Umarım düzelebilir ve umarım cinayeti işleyenler, her ne kadar serbest bırakıldılarsa da tekrar adalet yerini bulur ve cezalarını çekerler.” dedi.
BOLU’DAN SEÇİLEN VEKİLLERİ TEBRİK ETTİ
Gerçekleşen milletvekilliği seçimlerinde Bolu’da seçilen milletvekillerini tebrik eden Alpaslan, “Bolu’dan Milletvekili seçilen bütün vekillerimizi tebrik ediyor, başarılar diliyor, Ülkemize ve Bolumuza yapacakları hizmetleri de merakla bekliyor ve takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“MAALESEF HALK MÜLTECİLERİN GİTMESİNİ KABUL ETMEMİŞTİR”
Konuşmasında Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi vaatlerini hatırlatarak devam eden Alpaslan, “Seçmen sandıkta iradesini göstermiş ve ülkenin yarısı mevcut yapının devam etmesi yönünde tercihini yaparak, maalesef, emeklimiz 15 bin TL ikramiyeyi, depremzedelerimiz bedava evi, çiftçimiz ucuz mazot ve elektriği, asgari ücretliler daha fazla geliri, dar gelirli et yemeyi, vatandaş askeri lise ve hastanelerin açılmasını, halk mültecilerin gitmesini ve benzeri şeyleri kabul etmemiştir. Ama yine de ümidimizi kaybetmeyelim, belki de yeni yönetimimiz bunları gerçekleşecektir.” şeklinde konuştu.
Seçim sürecinde, mevcut İktidarı desteklemeyen seçmene yapılan gerçek dışı yakıştırmalara da tepki gösteren Alpaslan, “Mevcut siyasi iradeyi desteklemeyen milyonlarca seçmene, seçim sürecinde yapılan iğrenç yakıştırmalar ve hiçbir dayanak noktası olmayan iftiralarda bulunulmasını şiddetle kınıyorum. Devletine karşı bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş, Devletçi, Milliyetçi, Laik, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü olarak yetiştirilmiş bir Türk evladı olarak, bunların hiçbirini kabul etmiyor, bu ötekileştirme, öfke ve hakaret dilini de reddediyorum. Artık kanımıza dokunuyor. Toplumun çok acil, sükûnete ve birlikteliğe ihtiyacı vardır. Hem kazanan hem de kaybeden siyasi iradelerin, neleri doğru ya da neleri yanlış yaptıklarıyla ilgili özeleştiri yapmalarının Ülke menfaatleri açısından son derece olumlu olacağı kanaatindeyim. Umarım geçen mecliste yaptığım konuşmadaki, sadece benim değil, bence sizlerin de hayal ettiği ülkeyi, hayallerimizin ötesine taşıyarak, gerçekleştirebiliriz.” şeklinde konuştu.
“BİRAZ BİLİM, BİRAZ AKIL, BİRAZ LİYAKAT, İŞTE ÇÖZÜM”
Ülkenin toparlanması içim yapılması gerekenleri dile getiren Alpaslan, şöyle dedi; “ Aslında olay çok basit, doğru koltuklara, liyakat sahibi ehil yöneticileri oturtup, doğru politikalar üretip, üretime yönelip, tarım politikalarını değiştirip, kamu harcamalarını kısıp, devlet garantili inşaat işlerinden ve sürekli betona yatırım yapmaktan vazgeçip, KKM denilen bütçeyi sürekli yiyen uygulamaya son verip, vergi ve hukuku sisteminde reform yapıp, Ortadoğu bataklığından çıkıp, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kamburu ve beka sorunu haline gelen mültecilerden bir an önce kurtulacak çalışmaları çok acil başlatarak, doğru denetleme mekanizmalarıyla, inatlaşmadan, bilenlere karışmadan, bilimi dinleyip kararlar alarak toparlayabiliriz.” Dedi yapılmaması gerekenleri de dile getiren Alpaslan, “Yoksa faizin indirilmesiyle enflasyonun düşmesini beklemek, son 8-9 yıldır ve özellikle 2018’den bu tarafa uygulanan yanlış politikaları devam ettirerek, 1,5 yıldır olduğu gibi sürekli para basmak gibi, yanlış ve hatalı stratejilerle ekonominin düzeleceğini zannetmek ve inanmak tam bir komedidir. İktisat bir bilimdir, inşallah, maşallahla falan değil, matematiksel gerçeklerle ve doğru ekonomik teorilerle, programlarla çözümlenebilir. Biraz bilim, biraz akıl, biraz liyakat, işte çözüm. Türkiye yüzyılı zamlarla ve krizlerle başlamasın da.”