Haber: Sevgi PİLGİ-M. Abdulkadir ŞAHİN
Tarama testleri sağlıklı bireylerde herhangi bir hastalık ya da anomali olasılığının yüksek olduğu bireylerin belirlenmesi amacıyla yapılır. Gebelikte yapılan tarama testlerinin amacı mümkün olan en erken haftada anomaliyi belirlemek ve aileyi durum hakkında bilgilendirmektir.
Özel Çağsu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bülent Atasever, Gebelik tanısı konulduktan sonra yaklaşık 12. haftada yapılan testlerin Down sendromu veya bazı kromozomal hastalıkları saptamaya yönelik olarak en yaygın olarak kullanılan testlerden birinin ikili tarama testi olduğunu söyledi.
Op. Dr. Bülent Atasever, “İkili tarama testi söyle yapılır: önce bebeğin ölçümleri yapılır. Ense kalınlığı boyu, kemik durumu daha sonra anneden alınan kan örneği ile ikili testin değerlendirilmesi yapılmaktadır. Bu testler down sendromunu ya da kromozomal hastalıkları ihtimal bazlı olarak bize gösterir. Yani yüzde 100 kesin sonuçlar vermez” dedi.
“ÜLKEMİZ İÇİN YENİ BİR TEST”
Bununla ilgili başka testlerin de olduğunu hatırlatan Op. Dr. Bülent Atasever, “Mesela 10. İle 20. Hafta arasında yapılan fetal DNA dediğimiz bazı tarama testleri mevcuttur. Bu tarama testleri koldan kan alınarak yapılan bir test olup, anne karnında dolaşan fetal DNA parçacıklarından analiz yapma esasına dayalı bir testtir. Bu tarama testi ile yüzde 100’e yakın down sendromu saptanmaktadır. Diğer bir tarama testi de yaklaşık olarak 16. Haftada Amniyosentez dediğimiz anne karnından su alma işlemidir. Bu da kesin tanı koyma testidir. Yalnız bu işlemin yapılış tarzı anne karnında iğne yapılan bir işlem olduğu için bir düşük riski de mevcuttur. Ama çok düşüktür bu ihtimal. Down sendromu saptamaya yönelik yapılan testler arasında en mantıklı ve en az düşük riski taşıyan en iyisi fetal DNA’dadır. Bu test hastanemizde mevcuttur. Ve her hastaya da yapmasını öneriyoruz. Ülkemiz için de yeni bir test” ifadelerine yer verdi.
“ARADA 2 YIL OLMASINI ÖNERİYORUZ”
Erken doğum hakkında bilgi veren ve erken doğumun risklerini ele alan Atasever, şunları dedi: “26-37 hafta arası doğumlara erken doğum diyoruz. Bunu tetikleyen bir sürü sebep bulunmaktadır. Bunun içinde genital bölgedeki enfeksiyon, idrar yolu enfeksiyon, rahmin şekil bozuklukları, bebeğin ya da annenin şeker hastalığı olması. Çoğu zaman da nedeni belirsizdir. 37. Haftadan önce rahim ağzının açılmanın başlaması, doğum eyleminin başlaması demektir. Erken doğum riskleri olarak bebeğe bir küvet ihtiyacı duymaktadır. Anne için bir tehlike teşkil etmez. Çoğu gebelikte düşük görülmektedir. Düşük riski varsa dikkat edilmedir. Bu kanamada kendisini gösterir. Bir ilaç tedavisi, dinlenme, cinsel ihtiyacı ertelemeyi gerektirir.
Normal doğum art arda olabilir arada 6 ay olsa bile sorun değil ama sezaryenlerde rahim dokusunun tam olarak iyileşmesi için aradan 2 yıl geçmesini önermekteyiz.”
