Trabzon'da düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, Konfederasyonun yoğun bir örgütlenme süreci içerisinde bulunduğunu belirtti.
Çerkezoğlu, DİSK'in Türkiye'nin dört bir yanında temsilcileriyle bir örgütlenme yürüttüğüne değinerek, şöyle devam etti:
"Türkiye ekonomisi çok ciddi krizin içine girdi. Pandemi ile bu tablo daha da ağırlaştı. Türkiye ekonomisinin yaşadığı bu olumsuz tablo bir tesadüf değil. Ekonomik kurmayların sadece iş bilmezliği, beceriksizliği değil. 20 yıldır ülkeyi yöneten siyasi iktidarın politikalarının tercihlerinin sonuçlarını yaşıyoruz. Evet Türkiye ekonomisi büyüyor. Bizim alın terimizle büyüyor. Türkiye ekonomisi 2022'nin ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdü ama bu büyüme nasıl paylaşılmış, ürettiğimiz değer nasıl paylaşılmış diye baktığımızda gelir adaletsizliğinin olağanüstü arttığını görüyoruz. Şu an Türkiye'de yaşadığımız en önemli mesele bölüşüm sorunu. Ürettiğimiz değerin bölüşümünde olağanüstü adaletsizlik var. Bu süreçte aslında temel politikalarının sonucu."
Aralık ayında asgari ücretin konuşulacağını hatırlatan Çerkezoğlu, "Dünyanın hiç bir ülkesinde asgari ücret bu kadar konuşulmaz. Yani asgari ücretle çalışanların oranı bir çok toplumda yüzde 2-3-5'tir. Türkiye'de asgari ücret ortalama bir ücret. Bu oran yüzde 50'yi aşmış durumda. Biz aslında asgari ücreti konuşurken ortalama ücreti konuşuyoruz. Asgari ücreti konuşurken aslında devletin toplumla yaptığı en büyük sözleşmeyi konuşuyoruz. O yüzden son derece önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Çerkezoğlu, asgari ücretin DİSK'in de çalışmalarıyla ilk defa bu yıl iki kez güncellendiğini ifade ederek, "Fakat asgari ücretin alım gücü olağanüstü düştü. Alım gücü son derece önemli. Türkiye'nin asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması lazım. Açlık sınırının altında bir asgari ücretin mutlaka insanca yaşanacak düzeye çıkartılması lazım." dedi.
Türkiye'de emekli olmanın zorlaştığını savunan Çerkezoğlu, "Bugün Türkiye'de bir taraftan emekli olmak zorlaştı. Ayrıca EYT diye mağduriyet ortaya çıktı. Bu soruna nasıl çözüm getireceklerini sır gibi saklıyorlar. Oysa bu tür düzenlemeler çalışma hayatına dair düzenlemelerde mutlaka müzakere esastır. Biz özellikle EYT konusunda bu kadar ciddi bir konuda siyasi iktidarı müzakereye çağırıyoruz. Anayasamızda var olan sosyal diyalog mekanizmalarını işletmeye çağırıyoruz." ifadesini kullandı.
