SON DAKİKA

“BİZ MAALESEF BU SINAVDA SINIFTA KALDIK”
BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI ALPASLAN'DAN DEPREM DEĞERLENDİRMESİ

Bolu Belediye Başkan Yardımcısı ve İYİ Parti Bolu Belediye Meclis Üyesi Hasan Hakan Alpaslan, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlere ilişkin değerlendirmede bulundu. Alpaslan, “Deprem gibi doğal afetler devletler için bir ilim sınavıdır, bilim sınavıdır. Biz maalesef bu sınavda bir kez daha sınıfta kaldık. İhmal, tedbirsizlik, kör ve sinsi siyaset, cehalet, para hırsı, liyakatsiz yöneticiler yüzünden on binlerce vatandaşımız kaybettik.” dedi.

BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI ALPASLAN'DAN DEPREM DEĞERLENDİRMESİ
A- A+
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

Bolu Belediye Başkan Yardımcısı ve İYİ Parti Bolu Belediye Meclis Üyesi Hasan Hakan Alpaslan, Bolu Belediye Meclisi Mart Ayı 1. Oturumunda Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yaşanan depremde sınıfta kalındığını belirten Alparslan, “Ülkemiz jeolojik yapısı itibariyle, tam bir deprem ülkesidir. Birçok yerde her an deprem olma olasılığı yüksektir. Bu beklenen büyük İstanbul depremi ya da onun gibileri için, umarım son uyarı olur. Doğal afetler, din, dil, ırk, siyaset, inanç ayırımı yapmaz. Deprem gibi doğal afetler devletler için bir ilim sınavıdır, bilim sınavıdır. Biz maalesef bu sınavda bir kez daha sınıfta kaldık. Depremde vefat edenler sayılar değil yaşamlardır, hayallerdir, umutlardır. Coğrafya kader midir? Yoksa rant ekonomisi midir?” dedi.

“ÖNCE TEDBİR SONRA TAKDİR”
Yaşanan ölümlerin sebebinin ihmal ve tedbirsizlik olduğunu ifade eden Alpaslan, “Depreme maruz kalan 11 ilde, ortalama 300 bin civarında ruhsatsız konut, 2018 yılında çıkarılan İmar Barışı Yasasından yararlanarak ruhsat almıştır. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim Şura Suresi 30. Ayette ‘’başınıza gelen her musibet, kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir. Kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar’ der. Kader, 150-250 saat sonra canlı olarak enkazın altından çıkmaktır. Evet kaderin tabi ki bir planı vardır ama o plan bu plan değildir. Önce tedbir, sonra takdir. İhmal, tedbirsizlik, kör ve sinsi siyaset, cehalet, para hırsı, liyakatsiz yöneticiler yüzünden on binlerce vatandaşımız kaybettik. Türk Milleti büyük bir psikolojik travma ve ekonomik yıkım yaşıyor. Bu işlerin sorumlularına gereken en ağır cezalar verilmelidir. Bu vurdumduymazlık, umursamazlık, vicdani de insani de İslami de değildir. Artık yeter.” diye konuştu.

“MİLLET HÜKÜMETİ ENKAZDAN ÇIKARMIŞTIR”
Alpaslan, açıklamasının devamında şunları kaydetti; “Yardımı sen götürdün, ben götürdüm, yok sen dağıtamazsın, ben dağıtırım çekişmeleri ve davranış tarzı da bizim ne inancımıza ne örf adedimize ne de yapımıza uyan hareketler değildir. Biz hep birlikte güçlüyüz. Biz biriz. Artık bu kısır çekişmeleri de bir kenara bırakalım. Eksiklerimizi kabul edip, eleştirilere açık olup, empati yapabilmeyi ve aynı hataları bir daha yapmamayı öğrenebildiğimiz zaman insan olmayı becerebilir ve çözüm üretebiliriz. Burada eğer bir sorun varsa hepimiz topyekûn suçluyuz. Hiç kimse kusura bakmasın, ne yazık ki millet hükümeti enkazdan çıkarmıştır. Aslında afet öncesi alınacak tedbirlerle ilgili şifreler çokta zor değil. Gerçekte de yapılması gereken en önemli şey, felaketlerden önce gerekli ve yeterli önlemleri alabilmektir. İlk önce, ülkemizin eğitim sistemini yeniden çağa uygun, gerçekçi ve doğru bir şekilde oluşturacaksın. Sonra, Belediyelerimiz doğru zemine, doğru imar planı uygulamaları kararlarını alacak. 2 tane matematik sorusu cevaplayamayanları, mühendis de mimar da idareci de yönetici de yapmayacaksın. İçi boş ve tercih edilmeyen fakülteleri, özellikle bu tarz mühendislik fakültelerini kapatacaksın. Ana sınıfından itibaren, doğal afet ve jeoloji dersleri okutularak, hurafelerden ve bilinçsiz kadercilik anlayışından uzak, gerçekçi, akılcı, vizyoner, bilimsel, doğal afet bilinci olan bir topluma dönüşüm için gerekli adımları atacaksınız. Depreme dirençli kentler oluşturacaksınız. Çok acil Doğal Afet Bakanlığı kuracaksınız. Yapılan binalardaki inşaat yönetmeliklerinde gerekli değişiklikleri yaparak, en önemlisi de bu yönetmeliklerin doğru ve ahlaki bir şekilde denetlenebilmesi adına çalışmaların takibi yapılacak ve binaların yapım aşamasında tespit edilen bir eksiklik görüldüğünde en ağır cezaların uygulanabilmesini sağlayacaksınız. Ayrıca ilk önce her afette en çok ihtiyacımız olduğu anda neden kamu binalarının yıkıldığı ya da hasar gördüğü konusunda da çok ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Üniversitelerde afet bilimiyle ilgili bölümlere ağırlık verilerek, özellikle jeofizik, jeoloji, inşaat mühendisliği, mimarlık, çevre mühendisliği, şehir plancısı bölümlerine ciddi önem verilmeli ve gerçekten yetenekli ve yeterli, öğrenciler alınmalı ve mezun edilmelidir. Belediyelerde Afet koordinasyon müdürlükleri, arama-kurtarma birimleri kurulmalıdır. Mevcut arama-kurtarma ekiplerimiz ve ekipmanlarımız profesyonelleştirilerek, daha donanımlı hale getirilmelidir. Bütün kurumlarımız çok acil mevcut yapı stoklarının kontrollerini yaptırmalıdır. Ayrıca, örneğin Diyanetin 2023 bütçesinin 35 Milyar TL olduğu yerde, AFAD bütçesinin 8 Milyar TL olması da kabul edilemez bir rezalettir.”

Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •