Yeniden Refah Partisi Bolu Teşkilatı Sağlık Mahallesi’nde bulunan semt pazarında esnafın nabzını tuttu.
Yeniden Refah Partisi Bolu Teşkilatı pazar esnafını ziyaret etti. Bolu YRP İl Başkanı Sadettin Baskın, Merkez İlçe Başkanı Faruk Bayrakdarve yönetim kurulu üyeleriyle beraber yaptığı ziyarette Pazar esnafının nabzını tuttu.
Vatandaşa ve Pazar esnafına ikramlarda bulunan Baskın ve partililer, gördükleri ilgiden memnun olduklarını söylediler. Baskın ziyarete ilişkin “Sağlık Mahallesi Semt Pazarı’nı ziyaret ettik. Esnafımız dertli, kime durumlarını sorsak bin ah işitiyoruz. Gerçekten onların derdiyle dertleniyoruz. Bize soruyorlar; seçim zamanı değil neden geldiniz? Halkımız seçim zamanı gelen siyasilere mahkum edilmiş. Artık o devir bitti. Çünkü biz varız. Halkın içinde olmayan halkın derdinden de anlayamaz” dedi.
“EKONOMİK SIKINTILARIN SEBEBİ DIŞ GÜÇLERİN OPERASYONU DİYORLAR“
Baskın, “Hepinizin bildiği gibi Türkiye’de vatandaşın birinci gündem maddesi uzun zamandan beri ekonomik sıkıntılar. Bu ekonomik sıkıntıların asıl sebebi iki tane temel sebebe dayanıyor; bir tanesi bizim yıllardan beri söylediğimiz ‘önce millet’ anlayışı yerine işte ‘önce imtiyazlılar, önce torpilliler’ anlayışıyla Türkiye’nin yönetilmesi. İkincisi de hep söylediğimiz, ‘paylaşımda adalet’ prensibinin hâkim kılınmaması ve adaletsiz bir paylaşımın olması. Yoksa Türkiye fakir bir ülke olduğu için veya kaynak olmadığı için böyle bir durumla karşı karşıya değiliz. Pandeminin etkilerinden, küresel krizlerin etkilerinden dolayı, dış güçlerin operasyon çekmesinden dolayı böyle bir durumda değiliz. Türkiye’yi yöneten iktidarın iki temel husustaki maalesef hatalı duruşu, yanlış duruşu dolayısıyla. Bir tanesi dediğim gibi, ‘önce imtiyazlılar’ anlayışı ile hareket etmeleri ikincisi de ‘paylaşımda adaleti’ tesisi etmemeleridir” diye konuştu.
“MİLLETİN TALEPLERİNE HER ZAMAN BİR BAHANE “
Milletin parasının 5 imtiyazlı holdinge aktığını belirten Başkan Baskın, “Hepinizin bildiği gibi iktidarın milletin taleplerine her zaman söyleyecek bir bahanesi, bir gerekçesi oluyor. Ancak diğer taraftan 5 tane holdinge AK Parti iktidarı boyunca verilmiş olan ihalelerin toplam bedeli 203 Milyar Dolar seviyesine geldi. 203 milyar Dolar Türkiye’nin toplam dış borcunun neredeyse yarısı kadar bir rakamdır. Devletin ve kamunun dış borcundan daha yüksek bir rakam. Bu 203 Milyar Dolar Türk Lirası cinsinden bugün 2,7 Trilyon yapar, dolar kurundan çevirdiğiniz zaman. 2,7 trilyon demek 1 milyon asgari ücretlinin tam 10 senelik maaşı demek. Yani 7 milyon Asgari Ücretli aileleri ile beraber 30 milyonun gelirini, sadece 5 tane holdinge ihale olarak vermişler. Pandemide tam kapanma döneminde esnafa verdikleri destek, 4,5 milyar liraydı. Bu 5 tane holdinge 2022 bütçesinden verecekleri para 42 milyar lira, 2023 bütçesinden ayrılan para da 48 milyar lira. Dolar kurunun 9-9,5 seviyesinde olması şartıyla böyleydi. Şimdi Dolar 13,5 lira olduğu için bu sene ödenecek para, 60 milyar lirayı da geçti. Önümüzdeki sene de ödenecek para da 75 milyar liranın üzerine çıkacak. Yani siz milyonlarca asgari ücretliye, milyonlarca EYT’liye, milyonlarca esnafa, çiftçiye, köylüye maalesef sineğin yağını hesap edeceksiniz, onlara verdiğinizin 10 mislini sadece 5 tane holdinge vereceksiniz. Buda yetmiyor, bu holdinglerin aldığı ihaleler Dolar ve Euro kuru üzerinden olduğu için sadece Dolar’daki ve Euro’daki artıştan dolayı döviz kuru farkından dolayı bu holdinglere 2014 ve 2020 yılları arasından ödenen toplam para, 18,4 milyar Dolar. Bunun TL karşılığı bugün: 248 milyar lira ediyor. Bunu hesap etmişler ‘sadece döviz kuru farkından 5 holdinge verilen 248 milyar lirayla ne yapılabilirdi?’ diye, 2 milyon esnafın her birine 120’şer bin lira hibe para verilebilirdi. Pandemide 500 lirayı 1000 lirayı zor verdiler hepiniz biliyorsunuz, 2 milyon esnafa 120’şer bin lira hibe para verilebilirdi. 10 milyon haneye yani neredeyse 50 milyon insan yapar; doğalgaz, elektirik ve su ödemesi olarak aylık 2 bin lira bir sene boyunca para verilebilirdi. Yani şimdi yüzde 7 indireyim, yüzde 5 indireyim, bir iyileştirme yapayım, şu gelen elektrik ve doğalgaz zamlarından sonra siz bunları bırakın 10 milyon hanenin elektrik, doğalgaz ve su faturasını devlet tamamıyla bütün faturayı ödeyebilirdi sadece döviz kuru üzerinden holdinglere verilen parayla. Atanamayan 138 bin öğretmen kadroya alınıp tam 12 yıllık maaşları bu para ile ödenebilirdi. EYT mağduru 1,5 milyon insan emekli edilip 5 yıllık maaşları bu parayla ödenebilirdi. Holdinglerin aldığı ihalelerin toplamını söylemiyorum, sadece 6 yılda döviz kuru farkından dolayı aldıkları ödemeyle yapılacakları söylüyorum. Türkiye’deki bütün çiftçilerin banka ve kooperatif borçları ana para ve faiz dahil olmak üzere ödenip kapatılabilirdi" dedi.