Ak Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yabancı uyruklulara karşı katı atık vergisi ve suya 10 kat zam konusunda yaptığı konuşmaların ardından açıklamalarda bulundu. Güner “Irak'tan gelenlerin çoğunun Türkmen yani Türk asıllı soydaşlarımız olduğunu görüyoruz. Afganistan'dan gelenlerin büyük çoğunluğu da Özbek Türküdür. Suriye'den gelenler içinde de ciddi sayıda Osmanlı bakiyesi Türkmen soydaşımız vardır” ifadelerini kullandı.
Tanju Özcan'ın yabancı uyruklular hakkında yaptığı açıklamalarının ardından konu Bolu Belediye Meclis Toplantısı'na taşınmıştı. Belediye Meclis Toplantısı Ağustos ayı ikinci oturumunda karara bağlanamayan konu Eylül ayı birinci oturumuna ertelendi.
BU MECLİS, BOLU HALKINA HİZMET İÇİN OLUŞMUŞTUR
Bolu Belediye Meclisinde tarihimizde görülmemiş olaylara şahitlik ettiğini söyleyen Suat Güner; Bu meclis, Bolu halkına hizmet için oluşmuştur. Kişisel ikbal yeri değildir. Şov alanı hiç değildir. Tarihiyle, kültürüyle, coğrafi güzellikleriyle, turizmiyle öne çıkması gereken cennet Bolumuz, şahsi ihtirasları olan bir kişi yüzünden, maalesef ırkçı söylemlerle ve temsili yet makamına yakışmayan eylemler ile gündemden düşmüyor” dedi.
BOYNU BÜKÜLEN MASUMLAR ADINA KINIYORUZ!
“Kentleri varil bombalarıyla ve kimyasal silahlarla dümdüz olan, bir milyon insanı, işkence, açlık ve tecavüz gibi insanlığa karşı suçlarla katleden; CHP'nin hala meşru lider olarak kabul ettiği katil diktatör Esed' den kaçan, gariban ‘mültecilerin suyuna 10 kat zam yapacağım, elimden gelse zabıtalarla kentten atacağım, verelim bunları Esed'e diyerek' insani duyarlılıktan uzak, insan hakları evrensel beyannamesine muhalefet eden, faşizan tavrı Aylan bebekler adına şiddetle kınıyoruz. 2 yaşındaki minik Aylan Kurdi'nin kıyıya vuran cansız bedenini kucağına aldığında, hıçkırıklara boğulan jandarma Astsubay Üstçavuş Mehmet Çıplak'ın gözyaşları adına kınıyoruz! ‘Geldikleri gibi giderler' dendiğinde boynu bükülen masumlar adına kınıyoruz!”
“ÇANAKKALE'DEKİ MEZAR TAŞLARDAN DA MI UTANMAZ?”
“Belediye Başkanının kovmak istediği mazlum sığınmacılara baktığımızda ise; Irak'tan gelenlerin çoğunun Türkmen yani Türk asıllı soydaşlarımız olduğunu görüyoruz. Afganistan'dan gelenlerin büyük çoğunluğu da Özbek Türküdür. Suriye'den gelenler içinde de ciddi sayıda Osmanlı bakiyesi Türkmen soydaşımız vardır.Bu insanların geldikleri topraklar 100 yıl önce Osmanlı devletine aitti. Yani aynı devletin çatısı altında yaşıyorduk. 100 sene kadar evvel tek bir millet olduğumuz bu insanları hangi akıl ve hangi vicdan “geldikleri gibi giderler “deyip İngiliz işgalcileri ile bir tutar. Çanakkale'deki mezar taşlardan da mı utanmaz? Şahsi ikballeri ve gündeme gelme çabaları uğruna, bu kürsüyü, bu makamı küçültmeye ve Bolu'yu rencide etmeye hiçbir biçimde hakkı yoktur.”
“ANADOLU COĞRAFYASI HER ZAMAN MAZLUMLARIN SIĞINDIĞI BİR YER OLMUŞTUR”
“Hatırlatmak istiyoruz! Bugün ilimizde 13 bin 500 yabancı uyruklu insan yaşıyor. Özcan'ın küçümsediği ve hor gördüğü Suriyeli sığınmacı sayısı ise 4 bin 200. Bunların 2 bin 250 kişisi Bolu merkezde yaşıyor. Suç oranlarına baktığımızda ise, yüzde 1'e bile denk gelmiyor. İşlenen suçların bir çoğu da kendi aralarında çıkan husumetlerden kaynaklanıyor. Anadolu coğrafyası her zaman mazlumların sığındığı bir yer olmuştur. Büyük bir cihan imparatorluğunun bakiyesi olan devletimizin gönül coğrafyası, sınırlarımızla ölçülemeyecek kadar geniş ve büyüktür. Bugün bu devletin temelini atan ve vatan toprağı haline getiren insanların çoğu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları dışında dünyaya gelmiştir. Bölgesel bir güç haline gelen Türkiye'nin sorumluluğu, coğrafi sınırların çok ötesindedir. Malum zihniyetten bu anlayış ve bilinci beklemenin hayal olduğunun farkındayız. Ancak hiç değilse Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Balkanlardan, Kafkaslardan hatta Suriye'den gelen binlerce insanı Anadolu coğrafyamıza yerleştirdiğini, Atatürk'ün partisi olduğunu her vesile ile dile getiren CHP'ye ve Bolu Belediye Başkanına hatırlatmak isteriz. Atatürk'ün vefat etmeden evvelki en büyük arzularından biri de, nüfusunun yüzde 90'ı Arap olan Hatay'ı yurdumuzun bir parçası olarak görmekti. Keşke bunları anlayabilseydi.”
“RIZIK İLE TERBİYE EDİP KORKUTMAK TARİHTE SADECE FİRAVUNLARA MAHSUSTU”
“Hizmet anlamında elle tutulur hiçbir icraat yapmamasına rağmen ülkemizin en güzel şehirlerinden biri olan Bolumuzun adını kişisel beklentilerine alet ederek bir çok kez lekeledi. Bu güzelim şehrin, Türkiye'nin en faşist, en ırkçı ve en diktatör uygulamalarının olduğu bir kent olarak anılmasına neden oldu.Şehrimizde yaşayan mültecilerin içme suyu ve katı atık bedellerine 10 kat zam yapma ısrarının insani, vicdani ve ahlaki hiçbir izahı yoktur. İnsanları, en temel hak olan su ile, rızık ile terbiye edip korkutmak tarihte sadece Firavunlara mahsustu. Böyle devam ederse Bolu tarihine despotluğu ve zalimliği ile geçecektir. Bolu Beyinin karşısına her zaman Köroğlu'nun torunları dikilmiştir, yine dikilecektir.Her şey normalleştiğinde bu insanlar kendi topraklarına bir gün muhakkak dönecektir. Ancak bugün çaresiz kalan insanlara bir tekme atmak bu Aziz Milletin evlatlarına yakışmaz.”
“BU NASIL BİR MERHAMET YOKSUNLUĞUDUR?”
“CHP'li Bolu Belediye Başkanı'nın; Fransa'daki Müslüman mültecilere su vermeyi yasaklayan belediyelerden ve yine 3 yaşında iken ölen Roman çocuğa mezarlıkta yer vermeyen Champlan ilçesinin Belediye Başkanı'ndan ne farkı var? Yezid, Kerbela'da Hz Hüseyin'i ve ailesini susuzluğa ve ölüme mahkum etmişti. Fransa'da mülteciye suyu yasaklayan zihniyet ile Bolu'da suyu 10 kat artırmaya kalkan zihniyetin Yezid'in tutumundan bir farkı var mıdır?CHP'li Bolu Belediye Başkanı'nın sözlerinin, mülteci botlarını denizin ortasında batırarak ölümlerine sebebiyet veren Yunan Sahil Güvenlik'in yaptıklarından anlayış olarak ne farkı var? Bu nasıl bir merhamet yoksunluğudur?Avrupa'nın bir çok ülkesinde gurbetçi vatandaşlarımız çalışmaktadır. Almanya, Fransa', Hollanda yarın kalkıp ‘Türklere suyu 10 kat zamlı vereceğiz' diye bir uygulamaya soyunsa buna nasıl karşı duracak isek şimdi de aynı şekilde bu faşist uygulamaya karşı duracağız. Bir gün olur da Avrupa Bolu Belediyesinin tavrını gerekçe göstererek böyle bir uygulamaya yeltense CHP nasıl bir cevap üretebilecektir. Elbette verecek hiç bir cevapları olmayacaktır.”
“ZULÜMDEN KAÇAN İNSANLARA BİR BARDAK SUYU ÇOK GÖRMEKTEDİR”
“İstanbul Havalimanı yapılırken kuşların göç ve su yollarını bahane edip engel olmaya çalışan CHP zihniyeti, savaştan ve zulümden kaçan insanlara bir bardak suyu çok görmektedir. Unutulmamalı ki Çanakkale'de kuru ekmeği kendi yiyip taze ekmeği esir İngiliz ve Fransızlara yediren bir neslin torunları olarak bizler CHP'li Bolu Belediyesinin faşizan tutumuna asla müsaade etmeyeceğiz. Bolu'nun ismini tarihe kara bir leke olarak geçirmeye çalışan bu zihniyete karşı duracağız.Bugün sağduyusuna inandığımız herkes görüyor ve biliyor ki 2019 Mart'ından bu yana Bolu şehri doğru düzgün hiçbir hizmet görmemiştir.Bolu Belediye Başkanı hizmetleri ve başarılarıyla değil yaptığı çocukça şovlarla ve üst aklıyla gündemden düşmüyor.15 yıllık Ak Parti Belediyeciliğinin halkımıza sunduğu hizmetleri sürdürebilseydi Bolunun bir dönem heba olmazdı.”
“CHP, İYİ PARTİ, HDP ÖZCAN'IN ARKASINDA DURMAMIŞTIR”
“En son olarak Habertürk kanalına çıkan Kılıçdaroğlu bile “Bolu Belediyesi'nde öyle bir karar çıkacağını zannetmiyorum. O doğru değil, kimseyi susuz ve aç bırakamazsınız. Hiçbir canlıyı bırakamazsınız. Doğa ormana yağmur veriyor. Düşmanınız dahi olsa aç bırakamazsınız. CHP'nin politikası asla ve asla ırkçı olamaz. İnançlara, kimliklere saygı gösteririz. Temel hedefimiz budur" demiştir. Öyle gözüküyor ki hem CHP'nin genel merkezi, hem ittifak ortakları olan İYİ parti ve HDP, hem de Bolu teşkilatları ,bu tavır ve söylemler karşısında Özcan'ın arkasında durmamıştır. Milletvekilliği döneminde ki ,yapmacık sevecenliğin arkasında gizlemeye çalıştığı gerçek Tanju Özcan ortaya çıkmıştır.Hukuk dışı ve gayri insani tavırlarına dayanamayan Başkan yardımcıları, istifaya zorlanan müdürler, kapı önüne koyduğu gariban işçiler de dahil olmak üzere hiç kimse onun bu kadar vicdan ve merhamet fakiri bir tutum göstereceğini, makamının gerektirdiği ağırlığı veremeyeceğini tahmin bile edemezdi.”
“YÜZDE 47'LİK TEMSİL HAKKINI YOK SAYMAK OLMUYOR MU?”
“Biz en başından beri, Şov yaptığının farkındayız. Ağustos ayı ikinci meclis toplantısını halka açık yapıyoruz deyip Belediye personelinin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinin çoğunluğunu doldurduğunun farkındayız. Vicdanlı CHP'li meclis üyelerinin red oyu vermesinden çekinildiği için komisyondan gelmedi bahanesiyle oylama yapılmamasının farkındayız. Sudan bahanelerle gündem oluşturma çabasının altındaki sebeplerin farkındayız. Özcan'ın bir hukukçu olarak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan hakları sözleşmesi, Cenevre sözleşmesi ve Anayasa hükümlerini bilmemesi mümkün değildir. Ancak bunları özümsemediği aşikardır. Meclis Üyelerimizin konuşmalarına türlü bahanelerle engel olmak, Bolu halkının onlara vermiş olduğu yüzde 47'lik temsil hakkını yok saymak olmuyormu? En başta belirttiğimiz gibi bu makam şov makamı değildir. Kendisinden, adaletli olmasını bekliyoruz. Vakar sahibi olmasını bekliyoruz. Doğru sözlü olmasını bekliyoruz. Merhametli olmasını bekliyoruz. Bu vebalin altında daha fazla ezilmeden makamının gerektirdiği gibi çalışmasını bekliyoruz. İşin özü, şov değil görev süresi bitene kadar hizmet bekliyoruz.”