Ancak Elbistan Devlet Hastanesi, Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi, Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ve Battalgazi Devlet Hastanesi binaları iki yıkıcı depreme rağmen dimdik ayakta kaldı. Bu yıkımın ortasında ayakta kalabilen saydığımız binaların 'temellerinde' ortak bir özellik yatıyor: Sismik izolatör.
DEPREMİN SARSINTISINI SÖNÜMLÜYORLAR
Sismik izolatörler basitçe açıklamak gerekirse, depremin yarattığı sarsıntıyı sönümleyerek, yer hareketini binaya sönümlenmiş şekilde iletiyor. Binaların taşıyıcı kolonlarının altına yerleştirilen izolatörler, deprem sırasında binanın altında hareket ederek, depremin etkisini binaya beşte bir oranında azaltarak iletmiş oluyor.
Bu sistemi kullanan ve henüz inşaatları tamamlanmamış olan Osmaniye Devlet Hastanesi, Düziçi Devlet Hastanesi, Adıyaman Devlet Hastanesi ile Kahramanmaraş Devlet Hastanesi de bu felaketten hiçbir hasar almadan çıkan yapılar arasında.
Elbistan Devlet Hastanesi’nin yapımında 580, Dörtyol Devlet Hastanesinde 340, Battalgazi Devlet Hastanesi’nde 222 ve Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde 254 adet sismik izolatör kullanıldı.
SİSMİK İZOLATÖR KULLANILAN YAPILAR AYAKTA
Elbistan Devlet Hastanesi'ni yapan firmadan yüksek inşaat mühendisi Ümit Kaçmaz, depremlerin yaşandığı bölgede sismik izolatör yapımını üstlendikleri tüm yapıların hasarsız ayakta durduğunu belirtiyor. İzolatör cihazlarının adeta sigorta işlevi gördüğünü söyleyen Kaçmaz, bu yapı elemanlarının kurulum ve çalışma prensibini de şöyle anlatıyor: "Sismik izolatörleri bodrum ve zemin kat arasındaki kolonların arasına yerleştiriliyor, böylece depremlerde üst yapıyı zeminden ayırarak sarsıntının şiddetinden korumuş oluyoruz."
BİNA TAMAMLANDIKTAN SONRA DA EKLEMEK MÜMKÜN
Kaçmaz, bu işlemin binanın inşaatı tamamlandıktan sonra da yapılabildiğini belirtiyor: "İstanbul’daki Başıbüyük Eğitim ve Araştırma Hastanesi inşa edildikten sonra kolonlarını kesip izolatör cihazı koyduk. Plana uygun, mühendislik hizmete alarak inşa edilen yapılara da sonradan izolatör yerleştirilebilir. Bir kolona koyulacak izolatör cihazını maliyeti ortalama 4 bin euro civarında. Örneğin 20 kolonlu bir konut için 80 bin euro gibi artı maliyet çıkabiliyor."
ELAZIĞ VE İZMİR DEPREMLERİNDE TEST EDİLDİ
2020 yılı Ocak ayında Elazığ'da yaşanan 6,5 büyüklüğündeki depremde Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, 30 Ekim 2020'de İzmir'i sarsan 6,6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı Şehir Hastanesi hasar almadı. Her iki yapıda da sismik izolatörler yer alıyor.
YENİ YAPILAN HASTANELERDE ZORUNLU
Yayınlanan genelgeye göre, birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde inşa edilen yüz yatak ve üzerini barındıracak hastanelerde sismik izolatör kullanımı zorunlu. Yapının dayanma kapasitesini artırmaktan ziyade binaya yönelen sismik enerjiyi sönümleyerek deprem yükünü azaltan bu sistem, deprem ve sonrasında verilmesi gereken sağlık hizmetlerinin devamlılığı göz önüne alındığında oldukça kritik bir role sahip.
İLK ÖRNEĞİ BİNLERCE YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR
Sismik izolatör sistemleri ile ilgili çalışmalara 1970'lerde Yeni Zelandalı Dr. Bill Robinson öncülük etti. Robinson 1974 yılında kauçuk ve çelik çekirdek içeren ilk izolatörü geliştirdi. Ancak yapıların temel izolasyonu sisteminin tarihçesi M.Ö. 550 yılına kadar dayanıyor. M.Ö. 550 yılında İran'da inşa edilen Büyük Kiros'un mezarında sismik izolatör sisteminin ilk örneği yer alıyor. İç içe geçmiş iki temel ile inşa edilen mezarda, ilk temel yere bağlantılı, ikinci temel ise pürüzsüz hale getirilmiş taşlardan oluşuyor ve bir deprem anında, ilk temelin üzerinde serbestçe hareket edebilmesi gözetilerek yapılmış.
Araştırmacılar, binlerce yılda birçok deprem geçiren mezarın hala ayakta kalabilmesini bu sisteme borçlu olduğunu söylüyor.