ŞİMDİ Mİ AKLINIZ BAŞINIZA GELDİ?

İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Örnekbaş, covid salgınının ülke genelinde anormal artışının sebebinin gerekli tedbirlerin zamanında alınmamış olmasından kaynaklandığını söyledi. Örnekbaş, salgının ikinci dalga etkisinde bulaş oranında Türkiye’nin Dünya’da üçüncü sırada Avrupa’da ise birinci sırada yer alma sebebinin bu ihmalden kaynaklandığını ifade etti. Gerçek hasta rakamlarının bu güne kadar iktidar tarafından gizlenmesinin anlaşılır olmadığını söyleyen Örnekbaş, Türkiye’nin gerçek rakamsal durumunu şimdilerde konuşan iktidara “Şimdi mi aklınız başınıza geldi?” diyerek tepki gösterdi. İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Örnekbaş ülkede inanılmaz rakamlara ulaşan covid vakaları ile ilgili açıklama yaptı. Örnekbaş ortaya çıkan bilançonun sebebini tedbirsizlik olarak tanımladı. Örnekbaş şu değerlendirmeleri yaptı: 2020 yılını etkisi altına alan ve adeta tüm insanlığa zindan hayatı yaşatan covid salgınında maalesef ikinci dalga etkisi ilkinden çok daha şiddetli şekilde yaşanmaya başlamıştır. Biz İYİ Parti olarak bu sürecin ilk başından beri, hastalığın Çin’de yayılmaya başladığı ilk anından itibaren, bu virüsün ortaya çıkartabileceği zararı gözlemleyerek hükümete vatandaşımızın en az zararla bu durumdan kurtulabilmesi için önerilerde bulunduk. “Bu virüsün ülkemize geç gelmiş olması çok hızlı bir şekilde yayılmayacağı anlamına gelmez” dedik. Virüs kapımıza geldi, ilk vakalar görüldü ve sayılar giderek artmaya başladı. O zamanda dedik ki bu virüs daha fazla yaygınlaşmadan tam kapanma için gerekli tedbirleri hükümet olarak sizler alın. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi her fırsatta bu tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğini ifade etti. Ama maalesef, Sayın Erdoğan, ekonomiden teknolojiye, hukuktan tarihe, sanayiden sağlığa, her konuyu en iyi bilen olduğu için, yaptığımız hiçbir uyarıyı, hiçbir önerimizi dikkate almadı, dinlemedi. Dinlemedi de ne oldu yine olan vatandaşımıza oldu. Her gün ekran karşısına geçerek utanmadan gerçek olmayan vaka sayıları ile yanlış rakamlarla insanlarımızı kandırdılar. Gerçek risk oranlarını saklayarak işin gerçek bilançosunu görmezden geldiler. Şimdi mızrak artık çuvala sığmayınca vatandaşımızın karşısına geçip gerçeği ifade etmek zorunda kaldılar. VATANDAŞIMIZ BU YALANLARI UNUTMAYACAKTIR Biz daha evvel dedik ki 2 haftalık sokağa çıkma yasağı getirilsin. Ülkede tam kapanma süreci yaşansın. Bu salgın başka türlü durdurulamaz. Bizim bu çağrımızı duymazdan geldiler. Hiç kulak asmadıkları bilim kurulunun risk raporlarına rağmen ancak haftasonu tedbirleri ile kısıtlamalar getirebildiler. Haziran ayında ülkede gevşeme havasına girildiğinde “Tedbiri elden bırakmayın” dedik. Söylediklerimiz hiç umurlarında olmadı. “Tedbir alın” dedik almadılar. “Gevşetmeyin” dedik, dinlemediler. Yanlış hesap içindesiniz bu tutumunuz esnafımızı zora sokar dedik. Hesapları, matematikleri yetmedi, anlamadılar. Şimdi tedbirler yetti mi? Tabi ki yetmedi. Dedik ki her haneye yardım yapılsın. Bu yardımla ülke ekonomisinde ve ticaret hayatında gerilemeler, sert düşüşler yaşanmadan geçilsin dedik. Vatandaşın tenceresi kaynasın dedik. Gittiler vatandaşa sanki bu süreç çok kısa sürede bitecekmiş gibi kısa vadeli kredi borçlandırması yaptılar. Şimdi ödeme vadesi çoktan gelmiş ve işyeri zaten kapalı durumda olan esnafımız bu paraları nasıl ödeyeceğini kara kara düşünür hale gelmiştir. Covid tedbirleri zaten her ne hikmetse zaten mağdur durumda olan esnaf ve vatandaşımıza uygulanmıştır. İşletmeler kapatılmış ancak kendileri sanki ülkede hiç salgın yokmuş gibi seçim var edasıyla miting meydanlarında çay dağıtmışlardır. Şimdi gelinen noktada bilanço çok ağır durumdadır. Ülkemiz maalesef salgın oranında Avrupa’da birinci Dünya’da üçüncü sıraya gelmiştir. Gelinen bu noktada öve öve bitiremedikleri şehir hastaneleri konusu hiç konuşulmamaktadır. Artık gerçeği de saklayamadıkları için Sayın Cumhurbaşkanı bizden daha kötü olan ülkeleri göstererek hedef şaşırtması yapmaya çalışmaktadır. Sizin göreviniz bu ikinci dalga yaşanmadan gerekli tedbirleri alarak vatandaşımızın bu konuda en az zararla bu sürecin içinden çıkmasını sağlamaktı. Ülkeyi kötüye sürüklemek değil iyi hale getirmekti. Ama başaramadılar. Şimdi tren raydan çıktıktan sonra tedbirler alınmaya çalışılıyor. Şimdi mi aklınız başınıza geldi? Bu içinden çıkılmaz hali nasıl yöneteceksiniz? Gözünün içine baka baka yalan söylediğiniz ve yalanınızı itiraf ettiğiniz vatandaşımızın karşısına geçerek nasıl bir savunma yapacaksınız? Çok merak ediyorum. Vatandaşımız yaşadığı bu karanlık günleri, kendisine reva görülenleri unutmayacaktır ve gün geldiğinde bunun hesabını soracaktır.