İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Örnekbaş, ülkede neredeyse çözümsüz hale gelen tarımsal üretime yönelik çözümün Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu’nun kurularak çözülebileceğini ifade etti. Örnekbaş tarımsal üretimde en büyük çıkmazın üreten ile tüketen arasında oluşan değer istikrarsızlığından kaynaklandığını söyledi.
İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Örnekbaş, yaptığı açıklamada tarımsal üretimde üreten ve tüketen arasında yaşanan ana problemin üretilen ürün üzerinde belirlenen fiyat istikrarsızlığının altını çizdi. Örnekbaş sorunun çözümünün yaşanan fiyat dengesizliğinin çözümüyle sağlanabileceğini ifade etti. Örnekbaş şu değerlendirmeleri yaptı:
Ülke genelinde giderek açmaz haline gelen tarımsal üretimin çözümüne yönelik parti genel merkezimizin uzman kadroları tarafından sürdürülen çalışmalar ve çözüm önerileri titizlikle devam etmektedir. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in kapı kapı dolaşarak yaptığı gezilerde vatandaşımızdan aldığı en büyük şikâyet hayat pahalılığı ve tezgâhta satın alınan ürünlerin ateş pahası haline gelmiş olmasıdır. Girdi maliyetleri sebebiyle neredeyse üretmez hale gelen çiftçimiz ile üretilen malı tezgâhtan satın alan vatandaşımız arasında maalesef bir fiyat istikrarsızlığı yaşanmaktadır. Üreten ve tüketen arasında yaşanan uçurum fiyat farkı aracı kurumların talep ettiği yüksek kârlar sebebiyle oluşmaktadır. Biri üretmekte diğer tüketmekte ancak bu alışverişten en çok zarar gören üreten ve tüketen olmaktadır. Üreten vatandaşımız umutsuz, tüketen vatandaşımız çaresiz hale gelmiştir. Yaşanan bu sorunun en büyük problemi üreticiden ürünü satın alan aracı kurumların ve zincir marketlerin kendi belirledikleri kârlarla ürünü vatandaşımıza yaptıkları arzdan kaynaklanmaktadır. Üretilen ürünün değerinin doğru tespit edilebilmesi ve vatandaşımızın bu ürünlere doğru fiyatlarla ulaşabilmesi için Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu’nun kurulması gerekmektedir.
SORUN ÇÖZÜLÜR
Kalkınma Politikaları Başkanlığı’ndan Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcımız Sayın Ergin Kahveci tarafından yaşanan problemin çözümü hakkında ayrıntılı bir çalışma yapılmış ve çözüm önerisi olarak sunulmuştur. Sayın Kahveci hazırlamış olduğu raporda piyasanın kontrolsüz, denetimsiz, vahşi, tek yönlü alıcı gücü üzerinden, çiftçi/üreticilerin sıfıra yakın pazarlama ve satıcı gücü üzerinden bütün reaksiyonlara açık hale gelen sorunun çözümünün Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu’nun oluşturularak bu sorunun denetimli hale gelmesini önermektedir. Üretenin mutsuz, üretilen emtianın üreten açısından değersiz, tüketen açısından aşırı değerli olduğu bir sonuç ile karşıya karşıyayız. Bize göre gün geçtikçe daha da derinleşen sorun ancak Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu’nun oluşturulmasıyla çözülür.
ÇİFTÇİ MASUMDUR
Genel politikanın politikasız ve çözümsüz hale getirildiği güncel siyaset gündeminde birinci öncelik maalesef vatandaşımız ve vatandaşımızın yaşadığı sorunlar değildir. Suni gündemlerle oyalanan vatandaşımız bir çare olur mu diye yetkili ağızlardan çözüm önerileri beklemektedir ancak iktidar bu konuda bu güne kadar somut herhangi bir adım atmamıştır. Gıda fiyatları açısından piyasada yaşanan fiyat krizindeki sorun, çiftçiden sonraki pazarlama ağındaki sorundur. Çiftçi, mevcut piyasa durumunun en az etkileyeni ancak en çok etkilenen iki tarafından biridir. Pazarlama ağındaki çiftçi sonrası zincirin iki önemli halkası vardır. Tedarikçiler ve zincir marketler. Komisyoncular, alt-yerel simsarlar, kooperatifler-birlikler, şirketleri tedarikçiler arasında saymak mümkün olsa da asıl etken olan zincir marketlerin tedarikçileridir. Sayıları 31-32 bin arasında olan zincir marketlerin tedarikçileri piyasaya büyük oranda hâkim olmuşlardır. Halciler, hal komisyoncuları, kooperatifler ve birliklerin sistem içindeki payı, piyasayı etkileyecek düzeyde değildir. Zincir market tedarikçileri ya bağımsız gerçek ve tüzel kişilikler ya da marketlerin kendi şirketleridir. Sorun çiftçiden, çiftçinin kullandığı girdi fiyatlarının artışından bağımsızdır. Girdi fiyatları artışı ile çiftçinin eline geçen fiyatlar arasında doğrusal bir korelasyon yoktur. Yani 6,5 kat artan mazot fiyatları, çiftçinin eline geçen fiyata 6,5 kat etki yapmamıştır. Son durumda ise hırpalanan, fiyatı her şeye rağmen baskılanan yine çiftçi olmuştur. Bu nedenle, “çiftçi masumdur”.
“ULUSAL TARIM MASTER PLANI” HAZIRLANACAK
Kalkınma Politikaları Başkanlığı’ndan Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcımız Sayın Ergin Kahveci yaptığı çalışmada çözüm önerisini şu şekilde ifade etmektedir:
En acil ve en hızlı şekilde “Ulusal Tarım Master Planı” hazırlanacak. Plan ile neyin nerede, ne kadar, ne şekilde, ne miktarda ve nasıl üretileceği; nasıl sanayi ve katma değere dönüştürüleceği planlanacaktır. Bu plan çerçevesinde “politika” oluşturulacaktır. Piyasayı kamu adına regülasyon görevini aktif bir şekilde ve etkililik sağlayarak acil olarak “ Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu” oluşturulacak; kurumun altyapısı ve sermaye gücü mevcut ESK, TMO ve TİGEM’lerin birleştirilmesi ile oluşturulacaktır. Böylece bir taraftan piyasaların dengelenmesi, düzenlenmesi, denetlenmesi sağlanacak, diğer taraftan ise yeni bir tarımsal destekleme modeline geçilmiş olacaktır.
“ TÜRKİYE TARIMSAL ÜRÜNLER DÜZENLEME KURULU” ÜZERİNDEN SİSTEMİ NORMALLEŞTİRECEĞİZ
Çiftçi ile tüketici arasındaki sorunlara odaklanacağız. Girdiler üzerindeki vergi ve kamusal yükleri kaldıracağız. Finansman temini dâhil girdilere çiftçilerin erişimini kolaylaştırıp; kendi kooperatif, birlik, şirket ve kamusal pazarlama ve finansman mekanizmaları üzerinden teminini sağlayacağız. Çiftçiden sonraki aşamada, çiftçilerin kendi pazarlama ağlarını oluşturmaları için pozitif ayrımcılık yapacağız. Zayiatları giderecek ön toplama, depolama (soğuk depo, antrepo vb.), işleme ünitelerini ürüne en yakın yerde ve çiftçiye en yakın yerde kamu, yarı kamu ya da çiftçilerin kendi şirketleri üzerinden kuracağız. Tedarikçilerin ve zincir marketlerin “tekelci, tek yönlü çıkara dayalı” yapılarına müdahale edip “ Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu” üzerinden sistemi normalleştireceğiz. Tüketicilerin alım gücünün artırılmasına katkı amacıyla, yaklaşık 40 milyonu bulan, “kırsal alan” nüfusunun gelirlerinin artırılmasını, borçlarının tavsiyesini sağlayarak genel ekonomiye katkı sağlayacağız.