Haber: Sevgi PİLGİ- Kadir ŞAHİN
Operatörlüğünü Dr. Ayşe Ege Yıldırımın yaptığı söyleşi Fuatbeyler Konağı’nda gerçekleşti. Söyleşiye eski Belediye Başkanı Mehmet İnegöl, Belediye Meclis Üyesi Ömer Büyükarmutçu, ve vatandaşlar katıldı.
‘Kültürel değerler ve yerel yönetimler’ konulu söyleşiyi gerçekleştiren Prof. Dr. Ruşen Keleş, korunması gereken mimari ve kültür varlıklar konusuna dikkat çekti.
“YAPILARA SAHİP ÇIKILMIYOR”
Tarihsel ve kültürel çevrenin korunması konusunda birtakım güçlüklerimiz olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ruşen Keleş, “Ayrıca kaynak yetersizliğimiz, teknik donanım ve bir de niteliksel anlamda eksikliğimiz var. Tarihsel dokular üzerinde yapılaşma baskısı var. Bir de siyasiler bu yapılara sahip çıkmıyor. Merkezi ve yerel yönetimlerde kültür varlıkların ve mimari değerlerin korunabilmesi konusunda ilgi ve bilinç düzeyinin yetersizliği kültür varlıklarının kendi yazgılarına terk edilmişliğinin temel nedenidir” ifadelerini kullandı.
“BU DEĞERLER GEÇMİŞ KUŞAKLARDAN ÖDÜNÇ ALINMIŞTIR”
Mimari kültür ve doğa varlıklarının birer kamusal emaneti olduğunu hatırlatan Ruşen Keleş, “Bu tür değerler geleceğin kuşaklarına, devir alındıkları biçimden daha kötüleşmiş, hasar almış olarak devredilemez. Çünkü bu değerler geçmiş kuşaklardan ödünç olarak alınmıştır. Bu tür değerler kimsenin malı olmadığı, üzerinde tüm insanlık hak sahibi olduğu için kültür tarih ve mimarlık yapılarının özgün niteliğini bozanlar başlarının haklarına karşı saygısız davranmış olurlar ve o hakları çiğnemiş olurlar. Bir anlamda çevreye ve kültür değerlere karşı suç işlemiş olurlar. Ne yazık ki çağdaş kapitalizm, küreselleşme, sanayi kapitalizmi ve tüketim kültürü insanı doğal ve kültürel değerlerine karşı yabancılaştırmakta ve güzellikler karşısındaki duyarlılığı duyarsızlığa dönüşmesine imkân yaratmaktadır. Bunun sonu olarak maddi değerler kendine yer bulur” dedi.
“MUDURNU’DA KENTLİLİK BİLİNCİ VAR”
Kent kimliği kavramına da değinen Ruşen Keleş, şunları dedi: “Kimlik; bireysel, kurumsal ulusal kültür özellikleri taşıyan ve bizleri başkalarından ayırt etmeye yarayan bir kavramdır. Kentlerin ve yerleşim yerlerinin seçkin kimlikleri olabileceği gerçeği vardır. Mudurnu bunun en güzel örneklerden biridir. Bir kentin sahip olduğu her türlü kültürel varlığını sürdürebilmesi kentte yaşayan bu değerlere sahip çıkacak bilinç düzeyine gelmesiyle sağlanır. Mudurnu’da kentlilik bilinci var. Mudurnu tarihi kimliğe sahiptir ve bunu iyi şekilde korumuştur. Mudurnu’da görev yapmış olan geçmiş belediye başkanlarını ve onlara teknik anlamda yardım eden alan yönetim başkanlarını, herkesi kutluyorum. Ama kültür değerlerini saklayacak belediye yönetimlerini ayakta tutan da halkın kendisidir. Bu açıdan Mudurnuluları kutlamak istiyorum her şeyden önce. Mudurnu kent kimliğine sahip çıkıyor. Mudurnulular kentin sakini değil, sahibidir. Şehrin değerlerine sahip çıkmaktadır.”
Daha sonra söyleşi soru cevap şeklinde ilerledi.
Program, Prof. Dr. Ruşen Keleş’e hediye takdim edilmesiyle sona erdi.