Rahman Topcu
İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nden emekli öğretmen Mukadder Kazan, Mudurnu kültür ve tarihine ait topladığı antik eşyaları dükkânında sergileyerek tarihe ışık tutuyor. Mudurnulu olan Mukadder öğretmen eski zamanlarda yöre halkının kullandığı iğne oyalarından, demirci ahilerin yaptığı ürünlere, otantik giysilerden işleme ve örtülere kadar sergilediği ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
“TEK HAYALİM MÜZE KURMAK”
Gazetemize konuşan Mukadder Kazan, “Mudurnu’da dünyaya geldim. Burada yaşadım ve buraların havasını soludum. Öğretmen olarak emekli olduktan sonra hobi olarak toplamaya başladığım ürünleri sergileyerek, satışını yapmaya başladım. Yıllar önce Bolu’da ailemle birlikte de tarihi ve geleneksel ürünleri toplardık. Rahmetli Vehbi Koç, Bolu ziyareti yaptığında mutlaka Mudurnu’ya ziyarete gelir bizde bulunan ürünlerimizle ilgilenir ve bazı ürünleri alırdı. Şuan Sarıyer’de bulunan Sadberk Hanım Müzesi’nin bir katında da Mudurnu’ya ait tarihi eserler ve ürünler sergilenmekte. Ben bu işi 20 yıldan fazladır yapmaktayım her ne kadar ilgi alaka azalmış olsa da benim için önemli olan yaşamış olduğum şehrime biraz olsun katkıda bulunmak, kültürünü ve tarihini yaşatmak. Dükkânımızda şuan 100 yıllık bindallıdan tutunda eski kadınların giydiği yelekler, örme elbiseler ve danteller var. Benim tek hayalim bunların daha çok gün yüzüne çıkması ve sergileyebileceğim bir müze kurmak.” dedi.
Müze kurma çalışmaları noktasında Kültür Bakanlığı, Valilik ve Belediye ile görüşmeler yaptığını ancak bunun çok zor bir süreç olduğunu ifade eden Mukadder Kazan şimdilik müze açma planını ertelemiş görünüyor.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN TEZ KONUSU İĞNE OYACILIĞI
Mudurnu kültür ve tarihinden söz ederken söz konusu ilçenin tarihi İpekyolu üzerinde bulunduğunu söyleyen Kazan, “Mudurnu, el sanatlarında çok zengin bir içeriğe sahip. Demircilik, bakırcılık, semercilik, sepetçilik, kalaycılık, ahşap oymacılığı, yemenicilik, dokumacılığı ve iğne oyacılığı bunların başında gelir. İğne oyacılığı’nın kadınlar tarafından doğada bulunan çiçeklerden esinlenerek yapılırmış. Hatta çiçeklerin ismi verilir ve yapılan iğne oyalarının renkleri köklerden verilirmiş. Şuan elimizde 50 yıllık 100 yıllık iğne oyaları var. İğne oyaları yapılan iğne modellerine göre farklılık göstermekle birlikte kültürel özellikleri de yansıtmaktadır. Mesela At kuyruğu kılından yapılan ve etrafı el iğnesi oyacılığı ile süslenen gelin başları evlenecek olan kızlar tarafından takılır. Bekâr kızların giydiği iğne oyalı yamalar, çemberler farklı kayınvalidelerin taktıkları daha farklı. Bunlardan başka başka manalar çıkarılırdı. Bunlar her ne kadar unutulmuş olsa da bizler burada yaşatmaya devam edeceğiz. Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve günümüze kadar bu tarih ve kültür unutulmamalı” dedi. Güzel Sanatlar ve El Sanatları okuyan üniversite öğrencilerinin iğne oyacılığı konulu tezler yazdıklarını ve kendisinin onlara bu konuda yardımcı olduğunu ifade eden Mukadder Öğretmen, toplumun kültürü yok olursa herşey yok olur.” şeklinde konuştu.
“KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”
Mudurnu’da Demirciler Çarşısı olarak bilinen çarşıda kiraladığı dükkânında tarihi eşyalarla ve antikalarla kültür tarihine ışık tutmaya çalışan 73 yaşındaki emekli öğretmen Mukadder Kazan, turistlerin ilçeye olan ilgisinin azaldığını dile getirerek, “Kültürümüzü ayakta tutmaya çalışıyoruz.
Ben Avrupa’nın tüm ülkelerini gezdim, Ortadoğu’yu gezdim, eğitimler konferanslara katıldım. İllerde kermesler düzenledik ve programlarda kültürümüzü tarihimizi anlatmaya çalıştık ama dünyanın hiçbir yerinde kendi kültürüne bu kadar yabancılaşan bir millet görmedim. İlçemize turist ziyareti azaldı ve kendi halkımızda ilgi göstermiyor böyle olursa çok değil 5-10 yıl içerisinde demirciler çarşısında ahilik adına bir şey kalmaz. Ahilikte, iğne oyacılığı da, diğer kültürel öğelerde bizim kendi öz be öz kültürümüz. Kültürümüze sahip çıkmalıyız yoksa tarihin tozlu raflarında yerini alacak. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Yetkililerde bu konuda daha çok destek olmalı.” şeklinde konuştu.