Özel Haber: Rahman Topcu
73 yaşındaki Mehmet Arıbakır, Mudurnu Demirciler Çarşısı’nda “Öz Bakır” isimli dükkanında bakırcılık yapıyor. Henüz ortaokul öğrencisiyken meslekle tanışan Arıbakır, 50 yılı aşkın bir süredir bu mesleği icra ediyor. Mesleğin tüm inceliklerini babasından ve dedesinden öğrenen Arıbakır, tencereden süs eşyalarına kadar birçok bakır ürününü ellerinde şekillendiriyor.
KIYMET BİLİNMEMESİNDEN DERT YANDI
Meslekle ilgi gazetemize konuşan Arıbakır, "Ben bu işi yaklaşık 50 yıldan fazla süredir yapıyorum. Ailem bu mesleğin Mudurnu’da ilk yapan ailelerden. Babam ve dedem olmak üzere dört nesildir bu mesleği yapıyoruz. Mesleğimizin zamanla değer görmemesi ve yaptığımız işin kıymetinin bilinmemesi beni çok üzüyor. Dedelerimin başlattığı bu mesleği bugün burada devam ettirmem benim için büyük onur." dedi.
“BAKIRCILIK MESLEĞİ YOK OLMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA”
Demirciler Çarşısı’nın giderek öneminin yitirdiğini ve “Ahi Kenti” olarak bilinen ilçenin artık bu özellikten yavaş yavaş uzaklaştığını belirten Arıbakır, “Hayatım neredeyse bu çarşıda geçti. Ben ailemin tek erkek çocuğuyum. Ailemden aldığım bu mesleği benden sonra emanet edecek kimse kalmadı. Bu çarşıda önceden onlarca bakırcı demirci ustası vardı. Sadece ben kaldım. Turistler buraya geldiklerinde eski meslekleri, ustaları, ürünleri görmek istiyorlar. Maalesef Demirciler Çarşısı ve bakırcılık mesleği bir şeyler yapılmazsa yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.” dedi.
“BAKIRLA YAPILAN HERŞEY SAĞLIKLIDIR”
Bakır mutfak araç gereçlerinin diğer ürünlere nazaran daha sağlıklı olduğunu ifade eden Arıbakır, "Bakır çaydanlık ve semaver sıcak suyu çabuk ısıtır geç soğutur. Çaydanlık ve semaverlerdeki çayın lezzetini başka hiçbir şeyde alamazsınız. Bakır sürahi ise soğuk suyun ısınmasını önler. Suyun içindeki bakterileri öldürür. Bakırla yapılan herşey sağlıklıdır." ifadelerini kullandı. Alüminyum ve çelik ürünlerinin kullanımının artmasıyla bakıra olan ilginin azaldığını söyleyen Arıbakır, insanların eskiden bu yana bakırı kullandığını ve zaman geçtikçe bakırın kıymetinin tekrar anlaşılacağını aktardı.
“BANA MESLEĞİN PÜF NOKTALARINI BABAM ÖĞRETTİ”
Mehmet Arıbakır, bakırcılığın ustalık gerektirdiğini ifade ederek, "Bakırcı dükkânı açabilirsin, bakır alıp koyabilirsin ama bu yeterli değil. Bakırın imalatını, kalayını, temizliğini yapmayı bilmen lazım ve kalaycılık bu meslekte çok çok önemli bir nokta. Vatandaş sana ürünleri getirdiği zaman iyi bir ürün çıkarman lazım yoksa bakırcıyım demek büyük ayıp. Ben ortaokuldayken meslek öğrenmek herşeyden çok kıymetliydi. Bana mesleğin püf noktalarını babam öğretti. İlk yaptığım sahanı hatırlıyorum heyecanla olmuş mu dediğimde ‘hayır, olmamış ’deyip beni daha çok hırslandırmıştı. Hamlık, çıraklık, kalfalık ve ustalık aşamalarını öğrendik ve mirası emanet aldık. İçeride bir torna var, onu benden tarihi eser kıymetinde olduğundan satın almak istediler lakin vermedim, veremedim çünkü bu bana emanet. Babamın da dediği gibi müşteri olmasa da , mesleğimiz değer görmese de ömrümüz yettikçe bu mesleği yapacağım.” şeklinde konuştu.