SON DAKİKA

MENGEN'DEN ABU DABİ'YE

MENGEN'DEN ABU DABİ'YE
A- A+
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
Bolu Mengen’de doğup şimdi Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi ‘de yaşayan genç aşçı Çağatay Anıl gazetemize özel verdiği röportajda aşçılık serüvenini anlattı. Özel Haber: Kader Demirbaş   1990 Mengen doğumlu olan genç aşçı Çağatay Anıl 2004 yılına Mengen aşçılık lisesine başlayarak aşçılık hayatına ilk adımı atıyor. Daha sonra 2010 yılın Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mengen Meslek Yüksek Okulu Aşçılık bölümünden mezun oluyor. “ÇOK ÇALIŞMAM GEREKTİĞİNİN FARKINDAYDIM” Doğduğu, büyüdüğü coğrafi konumun temel yapı taşı olan aşçılığın kendisini küçük yaşlarda etkilediğini söyleyen Çağatay Anıl sözlerine “Lisenin ilk yıllarında profesyonel mutfağa ilk adımımı Kempinski Otel’de attım ve o gün bu işin gerçekten düşündüğümden daha büyülü bir meslek olduğunu anlamıştım. Çok çalışmam gerektiğinin farkındaydım” şeklinde devam ediyor. Zamanla iyi şirketlerle ve şeflerle çalışmaya devam eden Anıl “ İstanbul’da devam eden meslek hayatim, yöneticilik anlamında Swiss Hotel Gocek’e sous chef olarak başlayarak mesleki kariyerimde benim için ciddi bir adim oldu. Daha  sonra alışık olmadığım ve beni heyecanlandıran bir konseptle Ankara Trilye Restaurant’a head chef olarak başladım. O sıralar bir de kitap hazırladık patronum Süreyya Üzmez’le. Şimdi Abu Dabi’de bulunan Rixos Premium Saadiyat İsland Hotel Executive chef olarak çalışıyorum” diyor. “TÜRK MUTFAĞI KEBAPTAN İBARET DEĞİL” Gelen müşterilerine Türk mutfağını anlattıklarını söyleyen Şef Çağatay Anıl “Menülerimizde özellikle Türk yemekleriyle misafirlerimizi etkiliyoruz, Türk mutfağı artık tüm dünyada herkesin sevdiği bir mutfak ve şuna dikkat ediyoruz Türk mutfağının kebaptan ibaret olmadığını üstüne basa basa uygulamalı ve sözlü olarak misafirlerimize aktarıyoruz” diyor. “İSKANDİNAV VE PERU MUTFAKLARI EN SEVDİĞİM MUTFAKLAR” Dünya mutfakları arasında en sevdiği mutfağı sorduğumuzda ise genç aşçı “Ünlü dünya mutfaklarına oranla, dar kapsamlı olmasına rağmen, kendine özgü ve yerel, yemek kültürü olan İskandinav ve Peru mutfakları şu sıralar benimde en sevdiğim mutfaklar arasında” diye cevap veriyor. Pandemi sürecinde en çok kendilerinin etkilendiklerini söyleyen Anıl “Pandemi en çok turizm sektörünü etkiledi, maalesef birçok yatırımcı işletmelerini kapatmak zorunda kaldı bu da sektörde ciddi anlamda derin yaralar açtı. Her kriz anında olduğu gibi yine en çok zarar gören kesim maalesef turizm çalışanları, aşçılar oldu” şeklinde konuştu.
Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •