Haber Merkezi
Ekonomik darlığı aşmak için ilk ve en kolay önlem olarak, dar ve sabit gelirlileri etkileyecek tedbirlerin devreye alınmasının sosyal devlet anlayışıyla uyuşmadığını kaydeden Mehmet Tuncay, “Memur ve emeklimizin, daha Temmuz maaşını aldığı gün zam yağmuruna tutulması, zaten tahrip olmuş gelir kaybını perçinlemiştir” dedi.
Geniş toplum kesimlerini rahatlatmadan ekonomiyi düzeltme arayışının, beraberinde sadece ekonomik sıkıntıya değil aynı zamanda sosyal problemlere de yol açacağına dikkat çeken Tuncay, hükümetin bu gerçeği görmesini ve buna dair tedbirleri hayata geçirmesini istedi.
“TEMMUZ MAAŞININ ALINDIĞI GÜN ZAM YAĞMURU TUTULMASI YAŞANDI”
Şube Başkanı Mehmet Tuncay açıklamasında şunları söyledi: “Akaryakıta gelen %25’lik zammın vatandaşın neredeyse tüm gider kalemlerine fiyat artışı olarak yansıyacağı, bunun da enflasyonu tetikleyeceği aşikardır. Hükümetin, yaşanan ekonomik darlığı aşmak için ilk ve en kolay tedbir olarak dar ve sabit gelirli geniş bir kesimi etkileyecek tedbirleri devreye alması, sosyal devlet anlayışıyla uyuşmaz! Memur ve emeklimizin, daha Temmuz maaşını aldığı gün zam yağmuruna tutulması, zaten tahrip olmuş gelir kaybını perçinlemiştir. Daha önce defalarca kez tecrübe edildiği gibi, geniş toplum kesimlerini rahatlatmadan ekonomiyi düzeltme arayışı, beraberinde sadece ekonomik sıkıntıya değil aynı zamanda sosyal problemlere de yol açmaktadır.”
“TEDBİRLER HAYATA GEÇİRİLMELİ”
Alınması gereken tedbirleri sıralayan Tuncay, “Hükümet bu gerçeği görmeli ve buna dair tedbirleri hayata geçirmelidir. Acilen emeklilerimizin ücretlerinde düzenleme yapılmalıdır. Kamu çalışanlarının zaten yetersiz olan maaşlarının vergi kesintileriyle daha da örselenmemesi için %15’lik vergi dilimine sabitlenmelidir. Akaryakıt ve vergilerdeki fahiş artışların enflasyonu daha artıracağı ortadadır. Dolayısıyla enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır. Seyyanen yapılan artışlar taban maaşa eklenmeli ve böylece emekli aylıklarının da artışı sağlanmalıdır. Ek ders ücretleri gibi yan ödemelerdeki zam oranının %17,55’te kalmış olması kabul edilemez. Memurumuz için önemli bir gelir kalemi olan ek ödemelerdeki artış oranları da yükseltilmelidir. Hepsinden önemlisi, ekonomik daralmışlığı aşmak için en kolay yol olan sabit ücretlilerin tepesine binmeden önce, kamuda her düzeyde ciddi ve disiplinli bir tasarruf anlayışı hakim kılınmalıdır” şeklinde konuştu.
