CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak; "Gazetecilik mesleğinin onurunu ayaklar altına almadan, kalemini satmadan, eğilmeden, bükülmeden, boyun eğmeden, mesleğini etik ve ahlaki kurallarına uygun yapan tüm gazetecilere saygılarımı sunuyorum" dedi. Başkan Karsu; "Ne yazık ki ülkemiz, basının özgür olmadığı ülkeler arasındadır ve dünyadaki en büyük gazeteci hapishanesi olma yolundadır" ifadelerini kullandı.
CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı. Başkan Karsu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Türkiye'de, basın emekçilerinin sosyal ve ekonomik haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Basın Yasası'nın 1961'de yürürlüğe girdiği gün olan 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak kutlanıyor. Basın, vatandaşın gören gözü, işiten kulağı ve söyleyen dili olarak çağdaş demokrasilerin en temel unsurlarından birisidir. Demokrasilerde basının “milletin sesi” olma sorumluluğunu yerine getirebilmesi için olmazsa olmaz koşul ise basın özgürlüğüdür. Basın özgürlüğü, gerçekleri öğrenme hakkıdır. Bu hakkın kullanılması, basın camiasının hiçbir baskı, tehdit, yönlendirme, sansür ve cezalandırma altında kalmadan görevini en iyi şekilde yerine getirmesiyle gerçekleşir. Basın özgürlüğü, Anayasamızda güvence altındadır. 2021 yılı itibariyle dünyada en çok gazetecinin hapiste tutulduğu ikinci ülke maalesef Türkiye... Çok sayıda gazeteci, haklarında açılan davalarla tazminata mahkum ediliyor. Türkiye Basın Özgürlüğünde 180 ülke arasında 157’nci; Demokraside 167 ülke arasında 110’uncu sırada, bu tablo ne yazık ki demokrasi ve özgürlükler için büyük bedeller ödemiş bir ülkede utanç tablosudur! Ne yazık ki ülkemiz, basının özgür olmadığı ülkeler arasındadır ve dünyadaki en büyük gazeteci hapishanesi olma yolundadır.
Bütün bu olumsuz tablodan hiç şüphe yok ki tüm basın kuruluşlarımız ve onların emekçileri de nasibini almaktadır. Gazeteciler, iş güvencesinden yoksun, soruşturma, gözaltı, tutuklama, baskı ve şiddet ile karşı karşıya mesleklerini sürdürme uğraşı verirken, özellikle yerel basın gazete kağıdının alımında uygulanan yüksek vergi yükü, matbaa, dağıtım, personel giderleri, ajans aboneliği, telif gibi artan maliyetler yanında artan tiraj kaybı ve düşen ilan gelirleri gibi hayati sorunlar yaşamaktadır.
Tüm bunlara rağmen, halkın haber alma hakkına sahip çıkarak milletin sesini duyurmaya çalışan gerek yerel, gerek ulusal, yazılı ve görsel basındaki tüm basın emekçileri, gece gündüz demeden halka doğru haberi ulaştırmak için yoğun emek harcamaktadır. Gazetecilik mesleğinin onurunu ayaklar altına almadan, kalemini satmadan, eğilmeden, bükülmeden, boyun eğmeden, mesleğini etik ve ahlaki kurallarına uygun yapan tüm gazetecilere saygılarımı sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle; basın, ifade ve düşünce özgürlüğünün eksiksiz olarak yaşama geçirildiği, gazetecilerin işsiz kalmadığı, toplumu bilgilendirme çabası veren cezaevlerindeki tüm gazetecilerin özgür olduğu ve haber yapabildikleri, sansürden ve otosansürden uzak özgür günlerin gelmesi dileğiyle “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutluyor, görevlerini yaparken hayatını kaybeden basın çalışanlarını rahmetle anıyor, tüm basın çalışanlarımıza başarılar diliyorum."
"Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir."
Mustafa Kemal Atatürk / 1922