2008 yılında Niğde Üniversitesi, Niğde Meslek Yüksekokulu Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünde öğrencilik yaparken Dinle Neyden adlı sinema filmiyle sektöre atılan Barış Eskicioğlu “. Herkes nasıl doktor olamıyorsa sinemacı, yönetmen ya da görüntü yönetmeni de olamaz” ifadelerini kullandı.
HABER: ELİF ŞENTÜRK
Çalışmalarına Kolpaçino, Kutsal Damacana 2:Itmen, Kutsal Damacana 3:Dracoola filmlerinin kamera arkası görüntülerini çekerek ve yönetmen asistanı olarak devam eden Eskicioğlu “ Kırımlı filminde Bolu cast sorumlusu olarak çalıştıktan sonra askerliğimi yaptım. Döndüğümde Medyalog Yapım’da kameramanlık, Merkez Tv'de kamera şefliği ve yine Medyalog Yapım’da görüntü yönetmenliği yaptım. Bu sırada yönetmen ve görüntü yönetmeni olarak Mat, Küçük Bir Dokunuş, Yansıma ve Düş-Düş olmak üzere dört kısa film çektim” ifadelerini kullandı.
KENDİMİ İFADE EDİŞ BİÇİMİM OLDU
Görüntü yönetmenliği de benim için sektörde kendimi bulduğum en önemli alan oldu. Okulda ve okul sonrasında kamera ile hep haşır neşir oldum. Görüntü odaklı düşünmeye ve yaşamaya başladım o zamandan itibaren.Sinema benim hayatım. Film izlemek, film çekmek, sinemaya sıradan bir izleyici olmanın dışında sadece seyirci kalmadan ilgi duymak kendimi ifade ediş biçimim oldu.
KAMERA KULLANMADAN GEÇEN HER GÜN BOŞA GEÇMİŞ GİBİ GELİYOR
Dünya ve Türkiye sinemasından takip ettiğim isimler Emanuel Lubezki, Roger Deakins ve Feza Çaldıran, Gökhan Tiryaki, Gökhan Atılmış olan Eskicioğlu şu şekilde devam etti; “Kamera artık bedenimden bir organ adeta. Kamera kullanmadan geçen her gün boşa geçmiş gibi geliyor. Pandemi sürecinde, normalde cep telefonu kamerasını sevmem ama, cep telefonuyla fotoğraf ve küçük kısa filmler, videolar çekerek kendimi iyi hissediyordum”.
BAKIŞ AÇISININ DA, MANTALİTENİN DE BU ANLAMDA DEĞİŞMESİ GEREKİYOR
Türkiye’de her konuda olduğu gibi bu alanda da bilgisi olmadan fikri olmak gibi bir yanılgı var. İnsanlar kamera kurulunca film ya da herhangi başka bir şeyi kolayca çekiliyor sanıyor. Görüntü yönetmeni, yönetmenin kafasındaki görsel dünyayı resme döken önemli biridir. Bunu yaparken teknik olarak o kadar çok şey yapıyor ki, bunu işin içinde olmadan ya da araştırmadan, görmedin bilmek imkansız. Herkes nasıl doktor olamıyorsa, herkes sinemacı, yönetmen ya da görüntü yönetmeni olamaz. Biraz bakış açısının da, mantalitenin de bu anlamda değişmesi gerekiyor diye düşünüyorum.