TBMM’de yeni yıl mesaisi, çocuk istismarının araştırılması için verilen önergeler ile başladı. TBMM Genel Kurulunda, AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP’nin ortak önergesiyle; çocuklara yönelik her türlü istismarın önlenmesi ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.
Genel Kurulda, siyasi parti gruplarının, çocuk istismarlarının araştırılmasına ilişkin önergeleri, birleştirilerek ele alındı.
Önerge üzerine grup adına yapılan konuşmalarda AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın da kürsüden seslendi. Aydın, Anayasanın 98’inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması Komisyonu kurulması üzerine verdikleri önerge dolayısıyla söz aldığını belirtti.
Aydın, çocukların cinsel istismar vakalarına karşı korunmasına ilişkin hukuki mevzuattan bahsederek, “Son dönemde kamuoyunda ciddi rahatsızlık oluşturan ve vicdanları sızlatan vaka özelinde en kıymetli varlıklarımız olan çocukların cinsel istismar vakalarına karşı korunması ve her türlü hak ve hukuklarının muhafaza edilmesine yönelik olarak konunun derinlemesine araştırılması ve çözüm yollarının bulunması amacıyla ortak istişare ile her bir parti grubunun ayrı ayrı verdiği önerge üzerine konuşmaya başlarken elbette hukuki mevzuattan bahsetmek gerekir lakin bunun ötesinde yapacağımız konuşmayı bir kadın ve bir anne hassasiyeti ile yapacağımızın bilinmesi muradıyla söze başlamak isteriz. Elbette, çocuklarımız toplumun temeli ve geleceğimizin teminatıdır. Bu bağlamda Türk Medeni kanununun 28.maddesinde ifade bulduğu üzere çocuk hak ehliyetini sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder. Hak ehliyetine sahip olan çocuk ile ilgili yapılan tüm düzenlemelerde göz önünde bulundurulan kavram çocuğun üstün yararı kavramıdır.
Çocuğun yararı kavramı TMK Madde 305 de ‘küçüğün yararı’ Madde 346 da ‘çocuğun menfaati’ olarak ifade edilmektedir. Çocuğun korunmasında en üst kural olan çocuğun yararı ilkesi çocuğun yararının ve gelişmesinin tehlikeye girmesini engellemeyi amaçlamaktadır.” şeklinde konuştu.
AYDIN, ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİNİ HATIRLATTI
Konuşmasının devamında çocuk hakları sözleşmesinin içeriğini anlatan Milletvekili Aydın, anayasanın 41. Maddesine eklenen fıkraları paylaştı. Aydın, “Çocuk Hakları Sözleşmesine göre kamusal veya özel yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocuğu ilgilendiren bütün faaliyetlerde çocuğun yüksek yararı temel düşüncedir. Bu ilke aile hukuku ile sınırlı olmayıp başta idare hukuku olmak üzere kamu hukuku alanını da kapsayan geniş bir çerçevede değerlendirilmelidir. Çocuk Hakları Sözleşmesi çocuğun yüksek yararı ilkesini idareyi bağlayan temel bir ilke olarak görmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu ilke çocuğun bir hukuk öznesi olarak idarenin gündeminde olmasını sağlaması yönüyle çocuğun özgünlüğünün göz önünde bulundurulmasına imkan tanımaktadır. Çocuğun tanımı ve hakları konusunda Anayasa başta olmak üzere diğer kanunlarda farklı düzenlemeler yer almaktadır. Bu bağlamda, Anayasanın 41.Maddesine her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır fıkraları eklenmiştir” açıklamasında bulundu.
“ÇOCUĞA YÖNELİK KÖTÜ MUAMELENİN BÜTÜNÜYLE SONA ERMEMİŞ OLMASI ELBETTE HEPİMİZ İÇİN ÜZÜCÜDÜR”
2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile yasal temsilcinin izniyle evlenme yaşı kadınlar için 15’ten 17’ye yükseltilerek erkeklerle eşitlendiğini de dile getiren Aydın, “Yine Türk Ceza Kanununda reşit olmayan kişiyle cinsel ilişkide bulunmak ve çocukların cinsel istismarı fiillerinin bağımsız suçlar olarak tanımlanmış ve bu suçlara ilişkin cezalarda artırıma gidilmiştir. Çocuk koruma politikaları kapsamında 2011 yılından itibaren özellikle bütüncül bir çocuk politikası izlenmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 2018 2023 yıllarını kapsayan Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile ilgili çalışmalar yapılmıştır.
Yine Aile Bakanlığınca çocuğa yönelik şiddet ve veya istismar çağrılarında Alo 183 Hattı olarak vaka hakkında detaylı bilgiler alınarak emniyet veya jandarma birimlerine telefon ile durum iletilmektedir. Sonrasında vaka hakkında detaylı inceleme yapılarak her vaka kendi özelinde değerlendirilerek hangi çocuğa ne tedbir uygulanacağına karar verilmektedir. Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) cinsel istismara uğramış veya uğrama şüphesi altındaki mağdur çocukların ifade alma, adli muayene ve diğer işlemlerinin tek merkezde yapılması için Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler bünyesinde kurulmuştur. Gizlilik esasına göre faaliyet gösteren Merkezlerde çocuğun ve ailenin kimlik bilgisi hiç kimseyle paylaşılmamakta çocuğun hem bedensel hem ruhsal sağlığı açısından destek hizmetleri sunulmakta ve böylece çocukların ruhsal ve bedensel örselenmesi engellenmektedir. Tüm bunlarla birlikte gerek dünyada ve gerekse ülkemizde yapılan tüm kanuni düzenlemelere ve alınan önlemlere rağmen çocuğa yönelik kötü muamelenin bütünüyle sona ermemiş olması elbette hepimiz için üzücüdür. Çocukların istismar ve taciz edilmelerinin olumsuz etkileri yalnız çocukları değil toplumun tamamını da önemli sorunlar ile karşılaştırmakta, aile ve toplumsal yapıda sıkıntılara yol açmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“ORTAK AKILLA BERABER ORTAK RUHA VE MANEVİYATA DAVET EDİYORUZ”
Milletvekili Aydın, milletvekillerine ortak akılla hareket etme çağrısı yaparak şöyle dedi; “Elbette herkesin hayatta öncelikleri vardır ama kim olduğu fark etmeksizin evladı olanlar için her şeyden ve herkesten önemli olan tek varlık evlatlarıdır. Bu durumu anne veya baba olarak öncelemek çok mümkün olmasa da fıtrat gereği annelerin yüreği evlatlar için bir ayrı çarpar hani sanki yüreklerinde bir kuş vardır ve o kuş evladın iyiliği, sağlığı, varlığı için sürekli bir telaş, endişe, umut içinde çırpınır. Öyle ki evladın yaşı ve veya konumu ne olursa olsun bu hiç değişmez ve fark etmez hatta şu an milletin vekili olarak karşımda duran her biriniz içinde bu durum böyledir. Hal böyleyken Milletin Meclisinde ortak paydada buluştuğumuz konu üzerinde sizleri ortak akılla beraber ortak ruha ve maneviyata davet ediyoruz. Hani Necip Fazıl’ın, ‘Annesi gül koklaşa ağzı gül kokan çocuk, Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk, Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür, Biz akıl tutsağıyız, Çocuktur ki asıl hür’ diyerek ifade ettiği ağzı gül kokan çocukların yalnızca yoldaki karıncayı merak etmesini, nurlu yüzleriyle gülmelerini, merhamet heykeli olan evlatların duasına sığınmayı istiyoruz. Zira bize göre çocuk seçim kazanmanın, polemik yaratmanın, dini hedef almanın, her bir olayı iktidar partisini eleştirmek adeta bugünde pankartların üstüne yazacak bir konu bulduk ruh halinde mal bulmuş mağribi gibi davranmanın yolu ve yöntemi olamaz ve olmamalıdır bu nedenle sizleri çocukları siyaset üstü tutmaya davet ediyoruz. Ama eğer aksi söylenecekse buradan, daha dün doğum günü olan Eren’in annesinin acısından, evladı 15 yıl önce bugün dershane saldırısında evladı Rahmet-i Rahmana kavuşan Oya Eronat Vekilimin yürek yangınından, dağa kaçırılıp taciz ve tecavüze uğrayan evlatlardan bahsetmek; tüm bu acılardan bahsederken de Türk aile yapısına dinamit koyan nice akıma destek verenleri de gökkuşağı renklerinden uzak tutmak gerekir.”
“UNUTULMAMALI Kİ, HER ACI DİNER BİR TEK EVLAT ACISI SÖNMEYEN ATEŞ GİBİ YAKAR ANNELERİ”
Aydın, çocuklara karşı her türlü kötü muamelenin karşısında beraberce durulması gerektiğini vurgulayarak; “Biz gelin, senin veya benim demeyelim seninki veya benimki kavramlarından uzaklaşalım hatta cinsiyetçi yaklaşımlara karşıyız dedikten sonra konu çocuk, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı kadın o zaman ona en çok kadınlar bağırıp hakaret etsin mantığıyla hareket etmeyi bırakıp çocuğa kimden, nerden veya nasıl gelirse gelsin her türlü kötü muamelenin karşısında beraberce duralım. Unutulmamalı ki, her acı diner bir tek evlat acısı sönmeyen ateş gibi yakar anneleri… Bu nedenle sizleri, kıymetlilerimiz, yaşam sebeplerimiz, can kuşlarımızın masumiyetini aynı masumiyet ve vicdanla korumaya çağırırken, bizim kullandığımız birleştirici dil ile daha kurulmayan komisyonda iyi niyetli olarak ne yapılırsa yapılsın hata aranacağı ifadeleri arasındaki niyet farkını milletimizin takdirine bırakıyor sizleri saygıyla selamlıyorum, vesselam” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.