DUMAN’IN SON SÖZLERİ YÜREKLERİ DAĞLADI

[gallery ids="10586"] Bolu’nun Mudurnu İlçesi’nde, yaşadığı apartmanın 4’üncü katından düşerek yaşamını yitiren 24 yaşındaki Şafak Duman’ın, ölmeden önceki son sözleri yürek yaktı. İşte Duman’ın ölmeden 2 gün önce gazetemize verdiği röportajı... Özel Haber:Ayşe TAVAŞ Henüz 24 yaşındayken, yaşadığı apartmanın 4'üncü katından düşen Mudurnu CHP Gençlik Kolları İlçe Başkanı  Şafak Duman, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Duman’ın, ölümü Bolu’yu, yasa boğdu. İşte Genç Şafak’ın, vefatından iki gün önce gazetemize verdiği son röportajı.... “YARDIMLAŞMAYI KENDİME BORÇ EDİNDİM” Mudurnu’da, her kesim tarafından sevilen, yediden yetmişe kim varsa herkesin yardımına koşan Duman, çocukluk yıllarından bu yana koyu bir Atatürk sevdalısı... Ne zaman umutsuzluğa kapılsam, Atamın şu sözleri beni kendime getirtir diyen Duman, Atatürk’ün, yıllar önce gençlere söylediği o sözlerini kelimelere döküyor,“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.” Duman ardından kendisini şöyle anlatıyor. “Amasya Üniversitesi Makine bölümünden mezun olduktan sonra memleketim Mudurnu’ya döndüm. Siyasetle çok fazla aram yoktu ancak yaşadığım coğrafyadaki insanların bir nebzede olsa hayatlarına dokunabileceksem onlara ses olabileceksem neden olmasın diyerek bana gelen Cumhuriyet Halk Partisi, (CHP) Gençlik Kolları Başkanlığı, teklifine olumlu yanıt verdim. Yaklaşık iki senedir Mudurnu’da, bu görevi yürütmekteyim. Neden CHP diyecek olursanız da, çocukluğumdan beri her zaman bana ışık olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk,’ün  kurduğu bir partide bu görevi yürütmek, teklife olumlu bakmamdaki en büyük sebepti.  Bu görevden sonrada hayatımda çok büyük bir değişiklik olmadı. Ben önceden de yardıma muhtaç  kim varsa, çocuk, yaşlı  kadın, erkek, ayırt etmeksizin hepsine elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. Şimdi de aynı şekilde insanların  yaralarına merhem olabiliyorsam ne mutlu bana.... Zaten bu teklifi kabul ederkende söyledim . Benim en çok ağırlık vereceğim konu ‘yardımlaşma’olacak diye.... Tabi bu yardımlaşma sadece insanlara yönelik değil, ortak yaşan alanlarımızı paylaştı­ğımız hayvanlarda benim bir o kadar can dostlarım. Onların bakımında da hem şahsım olarak hem de gençlik kollarıyla yürtüttüğümüz çalışmalar oldu. Benim çocukluğumdaki en büyük dostlarım köpeklerdi onlara düşkünlüğüm biraz fazla... Doğayla iç içe bir yaşam, hayvanlarla doyasıya vakit geçirebileceğiniz, her dokusunda sizi geçmişe götüren Mudurnu, benim toprağım olan bu ilçede doğup büyümenin buraya hizmet etmenin verdiği mutluluğu hiç bir yerde yaşayabileceğimi düşünmüyorum. Şu an ekmek fırınında çalışıyorum ama inanıyorum ki okuduğum bölüm doğrultusunda Mudurnu’da, mesleğimi yapacağım.... Bana bir teklif gelse okuduğum bölümle ilgili çok cezbedici bir fırsat olsa mesela ben gidermiyim Mudurnu’dan? Yok gitmem diyorum... Gitmem yani ben buradan ayrılamam ki.... Burası benim memleketim ömrümün sonuna dek, Atam Mustafa Kemal Atatürk’ün, izinde Mudurnu’ya hizmet edeceğim.”