Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nde tedavisi devam eden Fatma Genç, AA muhabirine, sarsıntı başladığı an kendisini evin dışına atmaya çalıştığını söyledi.
"Merdiven boşluğuna geldiğimde merdiven boşluğu üzerime düştü." diyen Genç, orada kaldığını anlattı.
İçeriden eşinin sesini duyduğunu belirten Genç, "O da enkazın altındaydı. O içeriden 'Neredesiniz? Gelin, gelin.' diye bağırdıkça ben çaresizlikten içeride hem kendimi kurtarmak hem ona yardım etmek düşüncesine girdim. Ama elden bir şey gelmediğinden içeride 5-6 saat bekledim." diye konuştu.
Genç, her şeyin farkında olduğunu dile getirerek, "Kurtulup dışarıya çıktığımda, çevredeki bütün binaların yıkıldığını görünce komşularımın inlemelerini ve seslerini duyunca elimden bir şey gelmemesinin acısını çektim. Allah'a şükür kurtulduk. Allah diğer insanlara yardım etsin." dedi.
Demans hastası olduğu için deprem anını ve sonrasında yaşadıklarını hatırlamayan Mustafa Genç, yeni yeni idrak etmeye başladığı olay karşısında dua ettiğini kaydetti.
Çiftin İstanbul'da yaşayan oğlu Cemil Genç de depremin ardından bölgeye gelerek enkazdan kurtarıldıktan sonra hastaneye kaldırılan anne ve babasını, daha kötü durumda olan depremzedeleri görünce İstanbul'a götürmek istediğini söyledi.
Diğer yaralıların yardıma ve tedaviye daha çok ihtiyacı olduğu düşüncesiyle İstanbul'a gitmek üzere yola çıktıklarını anlatan Genç, yolda annesinin ağrılarının artması üzerine Bolu'da İzzet Baysal Devlet Hastanesi'ne gittiklerini aktardı.
Genç, babasının Pendik Belediyesi ve İHH ekibi tarafından enkazdan 32 saat sonra çıkarıldığını belirterek, "Babam, betonun altındaydı. Hilti yardımıyla oradan çıkardık. Çıkardığımızda olayın farkında değildi. O yüzden şok yaşamamış. Demans hastalığı var. Farkında değil ama çıktıktan sonra farkına vardıktan sonra ağlamayla beraber tansiyonu özellikle yükseldi. Annem 5-6 saat civarında kaldı enkazın altında. Kendinde olduğu için psikolojik olarak babamdan daha fazla etkilendi. Annemi kendi imkanlarımızla çıkardık. Kolay bir yerdeydi. Ama babam çok zor bir yerde olduğu için alet edevat gerekti. Onun için ikinci günü bekleyebildik." ifadelerini kullandı.
Deprem haberini alır almaz İstanbul'dan yola çıktıklarını dile getiren Genç, "Oraya gittiğimde annem çıkmıştı. Babam içeriden 'Neredesiniz, neredesiniz?' diye bağırıp duruyordu. İlk depremde altında kalmışlar. Bizim evin etrafındaki 40-50 ev tamamı yıkılmış, yerle bir olmuştu." dedi.