Röportaj :İbrahim ATALAY
1975 de 16 Şubatta başladım Evkur mağazasının karşısındaydı. Davut Usta, Bahri Usta’nın yanında başladım. Mayıs 1997 de Belediye dükkânların da Nikâh Salonunun girişinde açtım. 4. dükkânım burasıdır.
Kaynaşlı ‘da İlkokuldan sonra 4 ay ortaokulu okudum. Karneyi alınca zayıflar çok olunca ben direk Bolu’ya dedem ile ninemin yanına geldim. Burada yaşıyorlardı. 1975 yılında Şubat ayının 16 sın da Davut Usta ile Bahri Usta vardı o zamanlar. Şimdiki EVKUR Mağazasının karşısında berber dükkanları oradaydı. Berberliğe orada başladım ve 50 yıldır da hep berberlik yaptım. Askerde acemi birliğinde, usta birliğinde hep berberlik yaptım, geldiğim günde tıraş yaptım, halen daha berberlik yapıyorum. Bu mesleği severek ve mesleğime saygı duyarak yapıyorum. Askerden geldikten sonra sevdiğim bir kız vardı. Onunla evlendim 1985’in 8.ayında Ömer adında bir oğlum var, o da berberlik yapıyor. Onu da evlendirdim. Birde torunum var. 1997 de Nikâh salonun oraya açtım ilk dükkanımı2021 in Haziran 23ünden bu yana da yine Belediye dükkânlarındayım. Mehmet Ali Erbil’i tıraş ettim. Sevtap Parman’ın saçına fön çektim. Şener Şen’i tıraş ettim. Orhan Gencebay’ın Şoför filminde bir figüran vardı onu tıraş ettim. Tersine akan nehirler filminde oynayan bir oyuncuyu tıraş ettim.
Çok çırak yetiştirdim, ben çok usta yetiştirdim, Kimisi bu işi sevemez ve şoförlük yapar, kimisi fabrikada çalışır, fakat mesleği sevenler mutlaka usta olur ve bu işi yaparlar. Ben hem kalfalık ham de ustalık belgesini 1982 yılında o zamanlar Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı olan Selahattin Usta’dan aynı anda aldım. Hem kalfa hem de Usta oldum. Kulak kesme işi olur, surat da, çene de kesilir. Çene de tıraş ederken konuşmamak gerekir. 1978 den beri jilet kullanılıyoruz. Bit pire eskiden olurdu. Ama şimdi olmuyor. Sabunlar da yapıyordu o zamanlar. Berberliği sevmeyen istemeyen yapamaz. Mesleğe saygısı sevgisi olanlar bizim gibi 50 yıldır yapıyorum ve hiçbir zaman şişirme iş yapmadım. Bazen müşteri itiraz eder, mesela müşterim biri makinayla alıyordum,. Bu tarafı az aldın bu tarafı çok aldın diye kızdı kavga etti. Aslında az veya fazla olmasına imkan yok, çünkü makina ile alıyoruz, ışıktan dolayı yanlış görüyor ama itiraz ediyor. Bazen öyle ters işler olabiliyor.
Boluspor sevgimde çıraklığa başladığım da o zamanlar Boluspor’un üç büyüklere kafa tuttuğu yendiği zamanlardı. Ben her hafta antremanlara giderdim. O sevgi bambaşka bir şeydir. Tek başıma Arsin spor maçına gittim. Çorbayı köfteyi yedim. Adam beni Bolu’dan geldiğimi duyunca sarılıp öptü. Adam kamyonetin arkasında sallanıp duruyordu. Amigosuna rastladım. Biz sizi yeneriz ama siz Şampiyon olursunuz dedi. Kamyonette maç seyrediyorduk. 3 kişi vardı adamın birisi sarhoş du adam bana dedi ki abi biz sizin kılınıza zarar getirmeyiz dedi. Arsin de 2-0 yendik
Çok defa deplasmanlara tek başıma gittim. 72-73 sezonunda Lütfi, Ahmet 2, Yaman Muharrem ve Necdet Beşiktaş’a gittiler ve şampiyon yaptılar. Futbolcuların çoğunu, Süleyman’ı, Erol’u, hep tıraş ettim. Boluspor da Arif vardı. Çok iyi futbolcuydu. Ama onu Şenol Güneş bitirdi. O yıl Boluspor küme düştü. Sarıyer ile oynadığımız ve düştüğümüz maçta ağlıyordum ve beni Sarıyerli taraftarlar teskin etti. Maçlar Pazar günü oynanır Pazartesi günü futbolcular çarşıda dolaşırlardı. Terzi Muzaffer abinin terzi dükkânında, berber Selahattin Ustanın orada belirli noktalarda olurlardı. Mutlaka yanımıza gelirlerdi. Perşembe günü çift kale çalışması olurdu başka da öyle disiplinli çalışılmazdı. Hep iç içeydik. Ama şimdi futbol gelişti çalışma programı var. Uyulması gereken durumlar, kurallar var.
