Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 9 Aralık 1948 tarihli kararıyla Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kabul edilmiştir. Sözleşme, Genel Kurul’un kabul ettiği ilk insan hakları belgesi niteliğini haizdir. Sözleşme’nin temel amacı, insanlık için büyük kayıplar yaşatan soykırım suçundan insanlığı korumak için uluslararası iş birliğinin tesis edilmesi olarak belirlenmiştir.
Bolu İl İnsan Hakları Kurulu da, Soykırım’ın ırka, dine, siyasi görüşe veya etnik kökene bağlı özelliklere dayanan bir grubun bilerek ve isteyerek, düzenli bir biçimde ortadan kaldırılması şeklinde niteleyerek; “Genellikle soykırım suçunun vahametine işaret etmek maksadıyla, uluslararası literatürde “crime of crimes” (suçların suçu) ibaresi kullanılmaktadır.” Diğer bir söylemle soykırım, bir ulusun kültürel bağlarından koparılması ve yaşam alanlarının yok edilmesi amaçlanarak anavatanından koparılmasıdır. Soykırım suçu, uluslararası ceza mahkemelerinin yargılama alanına giren en ağır ve en vahşi suçtur.
Soykırım, uluslararası kriterler bakımından teknik olarak değerlendirilen ve uluslararası insancıl hukuk kuralları içinde, en ağır ihlallerin başında gelen önemli ve nitelikli bir suçtur.” İfadelerine yer verdi.
Temel misyonu insan onurunu esas alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi olan Bolu İl İnsan Hakları Kurulu; “Soykırım, 9 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen, 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe giren Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 2. Maddesine göre; millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubu, sırf bu niteliği nedeniyle, kısmen veya tamamen yok etmek kastıyla, aşağıda sayılan fiillerin işlenmesidir:
(a) Grup üyelerini öldürmek;
(b) Grup üyelerine ciddi bedensel veya zihinsel zarar vermek;
(c) Bir grubun üyelerini, kasten, bunların fiziki olarak kısmen veya tamamen yok edilmesi sonucunu doğuracağı önceden hesaplanan yaşam koşulları altına sokmak;
(d) Grup içinde doğumları bilinçli olarak önlemeye yönelik tedbirler dayatmak;
(e) Gruba ait çocukları bir başka gruba zorla nakletmek.
MADDİ VE MANEVİ DESTEKLER VERMEKTEDİR
Sözleşmede belirtilen bu fiillerin çok daha ağır ve vahim olanlarını ne yazık ki; İsrail GAZZE’de gerçekleştirmekte ve sınırlı sayıda devletlerin dışında “Tüm dünya bu soykırımı insanlık onurunu kırıcı bir şekilde seyretmekle kalmayıp maddi ve manevi destekler vermektedir.
İNSANLIĞI HAREKETE GEÇMEYE DAVET EDİYORUZ
Bu insan onur ve haysiyetine aykırı davranışları gerçekleştirenleri bolu il insan hakları kurulu olarak kınıyor ve bu insanlık suçunu işleyenlerin uluslararası ceza mahkemesinde yargılanmaları için insanlığı harekete geçmeye davet ediyoruz. Tüm insanlığın özgür ve barış içerisinde yaşamaları dileklerimizle soykırımların olmadığı bir dünya için el ele verelim.” diyerek insanlık trajedisine son vermek için uluslararası toplumu ortak çabalarını arttırmaya davette bulundu.