Prof. Dr. Murat Akova, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın bu ay 4,5 milyon doz geleceğini duyurduğu BioNTech aşısının Türkiye'de Faz-3 çalışmaları kapsamında 500 kişide uygulandığını söyledi. Akova, "Bu çalışma aşının yüzde 94,5 civarında etkili olduğu gösterildi" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin başında olduğu Alman BioNTech firmasının Pfizer ortaklığında geliştirdiği Covid-19 aşısının bu ay Türkiye'ye geleceğini ve sırası gelenlere uygulanacağını açıkladı. Bakan Koca'nın 4,5 milyon doz geleceğini söylediği BioNTech aşısının Faz-3 çalışmaları, Türkiye'de Çin menşeili Sinovac aşısında olduğu gibi Hacettepe Üniversitesi koordinatörlüğünde yürütüldü.
Konuyla ilgili açıklama yapan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Akova, BioNTech aşısının Faz-3 çalışması kapsamında Türkiye'de yaklaşık 500 kişilik grup üzerinde uygulandığını söyledi. Akova, "Türkiye'deki gönüller Amerika ve Avrupa'da yürütülen bir çalışmanın parçasıydı. Bu çalışma ile ilgili sonuçlar bilimsel makale halinde yayımlandı ve aşının yüzde 94,5 civarında etkili olduğu gösterildi. Ama Türkiye'deki 500 gönüllünün durumuna ait özel bir yayın yapılmadı. O genel havuzun içerisinde Türkiye'deki gönüllerde de benzer bir etkinlik olduğunu kabul ediyoruz dedi.
'2 doz yapılması lazım'
Prof. Dr. Akova, bu aşının yurt dışında da değişik ülkeler tarafından kullanım onayı verilen dozunun 2 doz halinde uygulanması olduğunu vurgulayarak, "Ama İsrail’de yapılan çalışmalarda ikinci doz aşı yapılmadan hemen önce kandaki antikor düzeyleri ve aşı yapılan kişilerin takibi sonucunda yüksek oranda koruyuculuğu olduğu gösterildi. Yani tek doz aşının bile koruyuculuğu var. Ama tek doz aşının koruyuculuğuna uzun vadede güvenmek pek doğru olmaz. Çünkü belli zaman içerisinde tek doz aşı ile o antikor düzeyleri düşer, onun için mutlaka 2 doz yapılması lazım" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Akova, BioNTech aşısından sonra özellikle Norveç'te 80-90 yaş üzerindeki kişilerde ardı arkasına ölümlerin bildirildiğini, daha sonra bunun direkt aşı ile ilişkili olmadığını yönünde açıklamaların olduğunu hatırlattı.
Akova, "Bu aşı yapıldıktan sonra birkaç gün içerisinde yüksek ateşe sebep olabiliyor. Ölüm bildirilenler altta yatan ciddi hastalığı olan kronik hastalığı olan yaşlılardı. Dolayısıyla yüksek ateş onların dengesini iyice bozup da ölüme sebep olmuş olabilir; ama bununla ilgili daha ayrıntılı bir bilgi yayımlanmadı. Bu aşının bir de alerjik reaksiyonlara yol açması söz konusu. Milyonda 5 ile 7 arasında değişen ciddi alerjik reaksiyon yapabiliyor. O yüzden bu aşının uygulama protokolünde aşının yapıldığı sağlık merkezinde aşı yapılan kişinin en az yarım saat süreyle gözlem altında tutulması isteniyor. Çünkü bu tür alerjik reaksiyonlar genellikle çok kısa sürede ortaya çıkıyor; ama müdahale edildiği takdirde herhangi bir tehlike arz etmiyor. İlk başlangıçtaki ölümler bildirildikten daha sonra ciddi bir bildirim gelmedi. Aşı ile direkt ilgili olduğu düşünülmedi. Öyle bir şey düşünülmüş olsaydı da aşının durdurulması söz konusu olurdu, durdurulmadı" diye konuştu.
'Hangi aşı varsa onu olun'
"Bu aşamada verilecek en önemli mesaj; elinizin altında hangi aşı varsa hangi aşıya erişebiliyorsunuz o aşıyı mutlaka olun" ifadesini kullanan Akova, "Ama aşı olduktan sonra da kendinizi korumaya devam edin. Çünkü Sinovac aşısı ilk dozdan sonra koruyuculuğu oldukça düşük olan bir aşı. Mutlaka iki doz yapılıp, ikinci dozdan sonra en az 14 gün sürenin geçmesi lazım. Pfizer-BioNTech aşısının birinci dozdan sonra kısmen daha yüksek koruyucu olduğunu biliyoruz; ama bu korunma önlemlerini aksatmanızı, maske takmamanızı, kalabalıklara girmenizi gerektiren bir durum değil, bu durumda da hastalık bulaşabilir. O nedenle aşı da olsanız kendinizi korumaya devam etmelisiniz, hangi aşıyı bulursanız da onunla bir an önce aşılanmanız önemli olan nokta" dedi.
'Yaza kadar toplumsal bağışıklığı hedeflemeliyiz'
Akova, gelecek hafta 60-65 yaş arasına aşının başlanacak olmasının çok olumlu olduğunu kaydederek, "Bu yaş grubundan sonra artık diğer yaşlardaki riskli gruplar veya toplumda çalıştıkları koşullar nedeniyle risk altında olan gruplar aşılanmaya başlanacak. Şu andaki hızla toplumun yüzde 65-70'lik sürü bağışıklığı ya da 'toplumsal bağışıklık' denen rakama çok kısa sürede ulaşmak maalesef mümkün değil. Günde 150-200 bin civarında aşı yapılıyor, bu rakam çok düşük. Yaklaşık 50 milyon kişinin aşılanmasından bahsediyoruz. 50 milyon kişinin aşılanması için günde 1 milyon aşılama yapsanız 1,5-2 ay sürer. Bu da yaz aylarının başını bulacak demektir. Amerika Birleşik Devletleri mayıs ayı sonuna kadar aşıyı erişilebilir hale getirmeyi planlıyor. Bizim de en azından yaz başına kadar bu 'toplumsal bağışıklık' dediğimiz rakama ulaşacak aşılamayı hedeflememiz gerekir. Ama onun için bir yandan aşı bulmak ve bir yandan o aşıyı süratle uygulamak gerekir" diye konuştu.
BioNTech aşısının eksi 70-80 derecede saklanması gerekiyor. Bu nedenle aşının Türkiye'ye getirilirken bu dereceye sahip özel kutularda nakledileceği belirtildi. Aşı, Hacettepe Üniversitesi'de Faz 3 çalışmaları sırasında da eksi 72 derecedeki özel dolaplarda tutulmuştu.