BAŞLIYORUZ…

    Kendini duayen gazeteci sananlar… Kendini Kaf Dağı’ında gören gazeteciler… Cebindeki sarı basın kartına güvenip ahkam kesen sözde gazeteciler… Meslekteki gazeteci arkadaşlarımızı küçük görenler… Bu sözler sizlere… Eskide kaldı eskide… Öncelikle hatırlatmalıyım, eskiden bir gazetecinin başına bir olay veya musibet geldiğinde, bütün gazeteciler birlik olup arkasında durmayı bilirlerdi… Eskiden gazeteciler birbirlerinin arkasından iş çevirip atıp tutmazlardı, eskiden haberi para karşılığı değil halktan yana haber yazmayı bilirlerdi, ısmarlama taraflı haber yapılmaz, birilerinin maşası olmazlardı. Zamane gazeteciliğinin geldiği nokta maalesef içler acısı bir hal aldı. Birlik olmak çok mu zor geldi? Yeni bir medya kuruluşunun olması içinize neden oturuyor? Ekmeğimiz bölünecek, gelirimiz düşecek diye mi korkuyorsunuz? Bolu’daki tüm siyasi partileri, tüm kuruluşları tüm sendikaları haraca bağlamış ve size haraç vermeyenleri karşınıza alıyorsunuz. Gazeteci arkadaşlarım lütfen yapmayın, zaman birbirimize tutunma zamanı, zaman öyle bir zaman ki haklıya haklı, haksıza haksızsın diye haykırma zamanı. Unutmadan söylemek isterim… O cebinizde taşıdığınız sarı basın kartlarından gazetemizde iki arkadaşımzıda, İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu şu anda İletişim Bilimlerinde Yüksek Lisans yapan ve üniversite mezunu arkadaşlarımız mevcuttur. Emeğe saygı…