26 Eylül 1932 tarihinde toplanan Türk Dil Kurultayı'nın resmî çalışmaları başlatmasıyla ülkede Türk Dil Bayramı ilan edildi. Her sene 26 Eylül'de kutlanan Türk Dil Bayramı, bu sene 92. yılını kutluyor. Türk Dil Bayramı ile ilgili olarak bir mesaj yayınlayan Ülkü Ocakları Bolu İl Başkanı Sedat Tok “Dünyaya, maddi ve manevi hayatımıza ruh ve anlam katan Türkçemiz, dünyanın en köklü, en zengin dillerinden biri olarak binlerce yıldır Türklüğümüzün milli kaynağı olarak yaşamaktadır. Dünyanın en kadim dilleri arasında yer alan Türk dili, Türk ruhunun teşekkül etmesinde, milli Türk kimliğinin kazanılmasında ve ebed müddet yaşatılmasında temel bir kültürel unsur olagelmiştir. Türkçe asırlar boyunca çok geniş bir coğrafyada kullanılagelen kadim ve büyük bir dildir. Türkistan’dan Balkanlara, Rusya’dan Avrupa içlerine kadar Türkçe’nin varlığı bunun en somut işaretidir. Türkçemizin tüm zenginliklerini koruyan ve geliştiren bir anlayışla Türkçemize sahip çıkmayı birinci derece vazifemiz biliyoruz. Türkçemiz Türklüğümüzdür. Türkçemizi korumak ve geliştirmek, Türkçemizin kullanımına özen göstermek Türklüğümüz asli hüviyetini muhafaza etmektir. Çağa, dünyaya ve toplumlara Türkçe bakıyoruz. Maziyi Türkçe okuyor, yarınlarımızı Türkçe ile inşa ediyoruz” dedi.
“TÜRKÇE BAĞIMSIZLIKTIR, TÜRKÇE MİLLİ BİRLİKTİR”
Türkçe’nin var oluş kaynağımız olduğunu vurgulayan Başkan Tok “Türkçe bağımsızlıktır, Türkçe milli birliktir, Türkçe medeniyettir, Türkçe var oluş kaynağımızdır. Türkçe; Orhun Anıtlarına işlenen milli ruh, Dîvânu Lügâti't-Türk’ten yükselen milli şuur, Kutadgu Bilig’deki erdem, Ahmet Yesevi’nin hikmetlerinde abideleşen ahlak, Karamanoğlu Mehmet Bey’in buyruğundaki kararlılık, Yunus Emre’nin mısralarındaki sevgidir. Dilde başlayacak bir bozulmanın, dille sınırlı kalmayacağı tartışma götürmez bir gerçektir. Dile sirayet eden bir bozulma milli birlik ve beraberliği de zedeler, milli kardeşlik şuurunuza da zarar verir. Teknolojinin hızla dünyamızı kapladığı, dijitalleşmenin ve küreselleşmenin hayatın her alanını etkilediği bir çağda, Türkçemizi tüm derinliği ve zenginliğiyle gelecek nesillere aktarmalıyız. Türkçe’mizin sanat, felsefe, edebiyat, bilim ve eğitim dili olarak kullanılması Türk kültür, sanat ve bilim hareketlerini de geliştirecektir. Dilimizdeki her kelime, her kavram Türklüğün derin muhtevasını taşımaktadır. Dolayısıyla Türkçemizle üretilen her eser Türkçemizin ve Türklüğümüzün mirasını da gelecek nesillere aktaracaktır. Bu anlamlı gün vesilesiyle Kaşgarlı Mahmut’tan Yusuf Has Hacib’e, Hoca Ahmet Yesevi’den Yunus Emre’ye, Köroğlu’ndan Dadaloğlu’na, Fuzuli’den Baki’ye, Ziya Gökalp’tan Nihal Atsız’a kadar Türkçemizi ses bayrağı haline getiren ve bugünlere ulaşmasını sağlayan tüm Türkçe sevdalısı şair, yazar ve fikir adamlarımızı şükran ve minnetle yâd ediyorum. Türk Dil Bayramı’nın, Türkçemizin ilelebet yaşatılması, gelecek nesillere tüm zenginliğiyle aktarılması için bir vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
