Başkan Karsu; ‘2 yıl önce “Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık, helâlı hoş olsun diyenler” şimdi bizden kemer sıkmamızı istiyor’

Cumhuriyet Halk Partisi Bolu il başkanı Kazım Karsu, Türkiye’de şu anda Kabil havalimanına Türk askeri gitsin mi? gitmesin mi? tartışmasının yapıldığını vurgulayarak “ Biz oraya gidene kadar anladığımız kadarıyla Afganistan’ın yarısı Türkiye’ye gelmiş olacak. Basından izlediğimize göre günde en az 1000 Afganlı sınırlarımızdan içeri giriyor, İzzet Baysal Caddesinde özellikle öğlenleri her üç kişiden birinin Arapça konuştuğu bir ortamda birde Afganlı mülteci akınını ülkemizin kaldırması imkânsızdır” dedi. Başkan Karsu, 15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL uygulamalarından bazılarının uygulama süresinin uzatılmasını da eleştirdi. CHP Bolu il başkanı Kazım Karsu, hükümet tarafından geçtiğimiz cuma günü TBMM Başkanlığı’na sunulan 18 farklı kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması öngörülen 25 maddelik torba yasa teklifin görüşmelerinin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladığına dikkat çekerek; “Bu bir hukuk rejimi değişikliğidir. Olağan hukuk düzeninde mi olağanüstü hukuk düzeninde mi yönetileceğiz? 27. dönemin ilk yasası, Adalet Komisyonu’nda görüşüldü, yasa yoluyla OHAL dönemine geçildi, OHAL 18 Temmuz’da sona eriyordu, yasa ile OHAL’e geçildi. Yasa yoluyla Anayasa dışı, örtülü OHAL’in üç yıl daha uzatılması önerilmektedir. Ortak ifade ise ‘terörle mücadelenin etkin şekilde sürdürülmesi.’ Böyle bir gerekçe, hamaset siyasetinin önüne geçemiyor. OHAL, Anayasa’da düzenlenmiştir. Bu madde yürürlüğe girdiği zaman Avrupa Konseyi’ne bildirimde bulunma zorunluluğu vardı. Örtülü yasa yoluyla OHAL’i sürdürme biçiminde ortaya çıkacak olan kısıtlamalar için Avrupa Konseyi’ne bildirimde bulunulmamıştır” ifadelerini kullandı. “AK Parti, Türkiye’yi hızla otokratik bir polis devletine doğru sürüklüyor” AK Parti, iktidarının sonlarına yaklaşırken, OHAL’i kalıcı hale getirmeyi, özgürlük-güvenlik dengesinde güvenlikçi politikalardan yana ağırlığını koymayı tercih ettiğine işaret eden başkan Karsu; “ Bu düzenleme, iktidar partisinin İnsan Hakları Eylem Planı’nda (İHEP) dile getirdiği hedeflerle de taban tabana zıt. AK Parti, Türkiye’yi hızla otokratik bir polis devletine doğru sürüklüyor. Tamam, 15 Temmuzda bir darbe girişimi oldu. Buna karşı koyduk. Yanınızda durduk. Miting yaptınız geldik ama artık yeter. Artık OHAL’de ısrar etmenin bir anlamı yok. O yüzden bu düzenlemeyi doğru bulmadığımızın altını tekrar çiziyorum. ” dedi. “Bunun faturası ülkemiz halkımıza daha fazla vergi, zam ve yoksullaşma olarak yansıyacaktır” Türkiye’de şu anda Kabil havalimanına Türk askeri gitsin mi? gitmesin mi? tartışmasının yapıldığını vurgulayan Başkan Karsu; “ Biz oraya gidene kadar anladığımız kadarıyla Afganistan’ın yarısı Türkiye’ye gelmiş olacak. Basından izlediğimize göre günde en az 1000 Afganlı sınırlarımızdan içeri giriyor. Yüzerli gruplar halinde Türkiye sınırına doğru yaptıkları yürüyüşleri televizyon kanallarından izliyoruz. Hükümetin daha önce ümmetçilik ve neo-Osmancılık adı altında izlediği Suriye politikasının bize özellikle ekonomik açıdan nasıl patladığı ortadayken şimdi bir de Afganlı göçmenliler sorunu ile karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. İzzet Baysal Caddesinde özellikle öğlenleri her üç kişiden birinin Arapça konuştuğu bir ortamda birde Afganlı mülteci akınını ülkemizin kaldırması imkânsızdır. Bunun faturası ülkemiz halkımıza daha fazla vergi, zam ve yoksullaşma olarak yansıyacaktır. 2 yıl önce Suriyelilere ‘40 milyar dolar harcadık, bir 40 milyar dolar daha harcarız, helâlı hoş olsun diyenler’  bugün tasarruf tedbirleri adı altında bizden kemer sıkmamızı istemektedir. Hudutlarımıza gelen Afganlılar konusunda hükümetin bir planı var mıdır? Kabil havalimanını nasıl koruyacağımızı düşünüyoruz da Türkiye sınırlarını bu göçe karşı nasıl koruyacağız? Bunu düşünüyor muyuz? İfadelerini kullandı. “Onların ülkelerinin dengesini bozanlar bizim ülkemizin dengesini bozmuyor mu?” Avrupa birliğinin tutumunu da eleştiren Başkan Karsu; “ Avrupa birliği, Suriyeli ve Afganlı mülteciler konusunda hükümete ‘aman bunları toprağında tut,  biz sana ödeme yapalım’ diyor, Bu insanlar onların ülkelerinin dengesini bozuyormuş, peki onların ülkelerinin dengesini bozanlar bizim ülkemizin dengesini bozmuyor mu? Dedi.