İYİ Parti milletvekillerinin Bolu’da gerçekleştirdiği sivil toplum kuruluşu ziyaretleri Bolu Ziraat Odası ile devam etti. Ziraat Odası Başkanı Hakkı Fidan Bolu’da çiftinin yaşadığı sorunları anlattı. İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. İmam Hüseyin Filiz, İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve Genel İdare Kurulu Üyesi Süleyman Sırrı Özdolap’a eşlik eden İYİ Parti Bolu İl Başkanı Ahmet Örnekbaş İYİ Parti Genel Merkez tarafından oluşturulan Türkiye Tarımsal Ürünler Denetleme Kurulu’nun önemine dikkat çekti. Ziyarette Türk çiftçisinin yaşadığı sorunlar masaya yatırıldı.
İYİ Parti Bolu İl teşkilatı tarafından planlanan sivil toplum kuruluşu ziyaretleri devam ediyor. İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. İmam Hüseyin Filiz, İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve Genel İdare Kurulu Üyesi Süleyman Sırrı Özdolap’ın katıldığı program Ziraat Odası ziyareti ile devam etti. Ziraat Odası Başkanı Hakkı Fidan İYİ Parti ekibine Bolu çiftçisinin sorunlarını anlattı. Fidan İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Örnekbaş’ın yaptığı çalışmalardan memnuniyet duyduklarını söyledi. Fidan Bolu’da çiftçinin yaşadığı sorunlarla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
7 BİN TON PATATES ÇİFTÇİMİZİN ELİNDE KALDI
Bolu’da büyük bir sivil toplum örgütüyüz. 11 bin üyemiz var. 2015 yılından u güne kadar ziraat odası başkanlığı görevimi sürdürüyorum. Bolumuza katkı vermek için var gücümüzle çalışıyoruz. Çiftçimizin durumu ülkemizde olduğu gibi Bolumuzda da zor durumda. Bolu çiftçisinin elinde şuan 7 bin ton patates var. 7 bin ton patates çiftçimizin elinde kaldı. Patatesin bu gün toplam maliyeti 1.5 TL ama satış fiyatı 80 kuruş. Şuan zararına da satamıyoruz. Gübre fiyatlarında da inanılmaz bir artış var. 90 liralık gübre bu gün 150 lira olmuş. Mazot fiyatları malum. Hayvan kesim fiyatları belli. Çiftçimiz gerçekten çok zor durumda. Biz çiftimizi temsil ettiğimiz bu makamda çiftçimizin köylümüzün dertlerini sıkıntılarını ifade etmemiz gerekir. Eskiden çiftçimiz yıllık hasadından kazandığı parayla daire alabilirdi şimdi bırakın mülk sahibi olmayı borçsuz atabildiği tek bir adım yok. Bu gün memlekette yaşayan kaç insanımız varsa hepsi maalesef borçlu hale gelmiştir.
BU MİLLETLE DALGA GEÇMEYE GEREK YOK
İktidarın durumuna dünden bu güne baktığımızda 2011 yılına kadar bir istikrar ortamın oluğunu görüyoruz ama bu gün öyle bir durum söz konusu değil. Şuan içinde bulunduğumuz şartlar çok zor. Şuan girdi maliyetlerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde çiftçimize gerekli destek verilmezse işimiz hakikaten zor. Bu gün gübre fiyatları mazot fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu bir ortamda çiftçimizin işi hakikaten çok zor. Son günlerde 5 litrelik ayçiçeği yağındaki fiyat artışında güya düzenleme yapmak için 5 litrelik yağın 4 litre olarak satılmasına karar verilmiş. Yani bu milletle dalga geçmeye gerek yok. Dün Tekirdağ ve Keşan tarafından yetişen ayçiçeği bu gün neden yetişmiyor? Anlam verebilmek mümkün değil.
ÜRETİM OLMADAN KALKINMA OLMAZ
Bolu malum her zaman patatesi ile gündemde oluyordu. Biz göreve geldiğimizde devlet destekli olarak mısır kurutma tesisi kurduk. 4 senelik bir proje. Bolu’ya mısır üretimini yaydık. Biz göreve geldiğimizde 500-600 dekar mısır vardı. Biz geldik 2500 dekara çıktı geçen sene 12 bin 500 dekara çıktı. İnsanlar ilk defa bu dönemde tarımsal üretimden ciddi parlar kazandı. Ben kendim 52 dekar araziye mısır ektim ve hayatımda ilk defa bu işten 80 bin lira para kazandım. Daha bu güne kadar öyle bir para kazanmamıştık. Üretim olmadan kalkınma olmaz. Biz üreteceğiz halkta bu durumdan faydalanacak. Üretim Türkiye’nin ekonomisini düzeltir. Hayvancılıkta çok ciddi bir boşluk oluştu. Hayvan yetiştiriciliği artık yapılmıyor. Bolu’da İYİ Parti’yi yakından takip ediyoruz. Ahmet Başkanımızı yakından tanıyoruz kendisini takip ediyoruz. Hakikaten çok iyi çalışıyor. Sizlerin başarılı olmasını diliyorum.
ÜRETİCİDEN DÜŞÜK FİYATA ALIP RAFINDA ÇOK YÜKSEK RAKAMLARA SATIYOR
Fidan’ın yaptığı açıklamalar üzerine İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Örnekbaş tarımsal üretimle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: Bu gün burada Bolu çiftçisinin yaşadığı sorunlar esasında Türkiye’de bütün çiftçilerimizin yaşadığı sorunlar. Genel merkezimiz tarafından şikâyetçi olduğunuz, hepimizin rahatsız olduğu ve ekonomik olarak zarar gördüğümüz tarımsal ürünlerin değerinin oluşturulmasıyla ilgili bir düzenleme teklifinde bulundu. Partimiz tarafından yapılan teklifle Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu diye bir kurul oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sayede üretilecek ürün miktarının belirlenmesi ve tarlada ürünün fiyatının belirlenmesinde doğru bir yol izleneceğini düşünüyoruz. Tarım ürünlerinde yaşanan en büyük istikrarsızlık üretim sahasından sofraya gelene kadar geçen sürede. Özellikle 10 binli rakamların üzerinde şubeye sahip olan zincir marketlerin satın almaları tekelleşmiş durumda. Üreticiden düşük fiyata alıp rafında çok yüksek rakamlara satıyor. Bizim bu durumun önüne geçmemiz lazım. Ekilen ürünleri doğru planlaması lazım. Bu konuda hep yaşanan bir olay var. Patates para ettiği yıl ertesi sene herkes ekiyor bu kez patates elimizde kalıyor. Bizim bu konuda doğru bir yol izlememiz lazım. İleriki günlerde yine hayvancılıkla ilgili partimiz tarafından hazırlanan rapor sunulacaktır. Biz bütün bu çalışmaları kamuoyuna açıklıyoruz. Bu raporları cebimizde bekletmiyoruz. İktidara gelelim uygulayalım demiyoruz. İktidara öneride bulunuyoruz. Bu gün bu çözümler uygulansın. Bu memlekete bizim bu insanlar bizim. Geçtiğimiz haftada açıkladık Türkiye Tarımsal Ürünler Denetleme Kurulunun oluşturulması lazım.
ÇİFTÇİMİZ SAHİPSİZ KALDI
İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu Ziraat Odası Başkanı Hakkı Fidan’a misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ettikten sonra şu değerlendirmeleri yaptı: Bu gün İYİ Parti’de çok iyi tarımcılarımız var. Bu iktidar 19 yıldır liyakat sahibi iyi eğitim görmüş tarımı bilen insanları dışladı. Hep partizanları getirdi. Geçmiş dönemlerde Devlet Planlama Teşkilatı çok iyi görev yapıyordu, bu planlama sadece tarımda değil her sahada neyi üretmemiz lazım ne üretelim sorusu sorulurdu. Dünya gelişti tabi ülkemizde o gelişmeye bağlı olarak gelişti ama bizim ülkemizde tüketim ekonomisine geçildi. Her şeyi dışarıdan alıp hazır tüketmeye odaklı bir ekonomik yol izlendi. 2006 yılında yaşanan olay aslında tarımda yaşanan kırılmanın dönüm noktasıdır. Mersinde bir çiftçimize o günkü Başbakan bu günkü Cumhurbaşkanı “Ananı da al git lan” dedi. O söz ve o gün bir dönüm noktasıdır. O günden sona tarım üreticisi çiftçimiz dışlanmıştır. Sahipsiz kaldı. Türkiye’de sağlıksız hayvanlar gelip dağıtıldı. GDO’su değiştirilmiş olan ürünler limanlarımızı doldurdu. Bu süreçlerden sonra çiftçimiz ziraatçimiz bir daha belini doğrultamadı. Bizim bu sorunları çözecek iyi bir kadromuz var. Bu konuda çok iddialıyız. Hep Hollanda örneği verilir bizim Konya kadar yüzölçümüne sahip olan Hollanda ABD’den sonra en büyük tarım ihracatını yapan bir ülke.
DÜŞMÜŞ BİR KANAL İSTANBUL PROJESİ PEŞİNE O HAYALİN PEŞİNDEN GİDİYOR
İYİ Parti Gaziantep milletvekili Prof. Dr.İmam Hüseyin Filiz Geçmiş iktidarın izlediği yolu ve yatırım yöntemlerini eleştirerek şu değerlendirmeleri yaptı:
Güneydoğu Anadolu Projesi yani GAP projesi kapsamında 2.3 milyon hektarın sulanması planlanıyordu. Biz bu gün 508 bin dekarını sulayabiliyoruz. Yani beşte bir oranını ancak sulayabiliyoruz. Türkiye’de kalkınma projeleri doğu Anadolu Kalkınma Projesi, Konya Ovası Projesi, Doğu Anadolu Projesi, Kuzey Anadolu, Doğu Karadeniz projeleri için kullanılması gereken kaynaklar bu gün kullanılmıyor. GAP projesi 1923 yılından bu güne devam ediyor. Her yıl bir yıl sonra bitirilecek denmesine rağmen bu gün hala bitirilememiş durumda. Düşmüş bir kanal İstanbul projesi peşine o hayalin peşinden gidiyor. Kanal İstanbul için harcayacağı paranın yarısını Konya ovası için harcasa bu ülkenin tarımsal üretiminde sorun kalmayacak. Ülke kendi kendine yetebilir ihracat yapabilir hale gelecek.