SON DAKİKA

Alpaslan, “Asıl gerçek sizin cebinizde”

Alpaslan, “Asıl gerçek sizin cebinizde”
A- A+
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
Bolu Belediyesi İYİ Parti Meclis Üyesi Hakan Alpaslan Meclis konuşmasında iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. Kamuoyunda ekonomik terimlerle gereksiz bilgi kirliliği ve doğru olmayan ekonomik tezler üretilmeye başlandığını söyleyen Alpaslan, “Asıl gerçek sizin cebinizdedir. İşi ehline teslim etmek, verilecek en önemli ve en doğru karardır. Milletin sırtına binilen değil, milleti sırtında taşıyan sisteme yönelik politikalar üretilmelidir” dedi. Bolu Belediyesi İYİ Parti Meclis Üyesi Hakan Alpaslan Bolu Belediye Meclisi’nde söz aldığı kürsüde iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. “BU, ENFLASYON DEĞİL, FİYAT ARTIŞIDIR” Son günlerde ekonomik terimlerle ilgili gereksiz bir bilgi kirliliği ve doğru olmayan ekonomik tezler üretilmeye başlandığını söyleyen Alpaslan, “Bizler Belediye Meclis Üyeleri olarak her ne kadar temsil ettiğimiz yerin yerel sorunlarına değinsek de zaman zaman toplumun genelini ilgilendiren toplumsal konuları ve sorunları da anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Nihayetinde hepimiz yaşam şartlarımızın, ülkemizin daha iyi olması için çaba göstermekteyiz. Maalesef, Türkiye’de yaşananın ‘’enflasyon değil fiyat artışı ‘’ olduğunu söylemek ve faiz indirmekle enflasyonun düşeceğini zannetmek iktisat tarihini yok saymaktır” dedi. ALIM GÜCÜ NEDEN DÜŞTÜ? Enflasyonun, fiyatların genel seviyesindeki artışı ve buna bağlı olarak, paranın satın alma (TL) gücünün düşmesi olduğu tanımını yapan Alpaslan, fiyatların yükselmesine ilişkin, “Ekonomi, gözlerdeki ışık, ruhani bir kavram değil, sayısal gerçekler, matematik ve buna bağlı oluşan güvendir. Maalesef mevcut yönetim çoğu zaman bu güveni ne sosyal olarak, ne de ekonomik olarak sağlayamadığı için, olumlu gelişmeler yaşanmamıştır. Bir diğer konu, firmaların ürettikleri ve sundukları hizmetlerin maliyetlerinin yüksek olmasına bağlı olarak, yaşanan fiyat artışlarıdır. Yüksek nakliye ve enerji giderleri, yüksek işçilik maliyetleri,ithalata dayalı bir ekonomi anlayışı ve buna bağlı hammadde girdilerinin fiyat yüksekliği, yüksek oranlı vergiler, v.s....kısacası ucuza mal edemediğiniz ürünleri ucuza satamazsınız ve stoklarınız eriyip yerine yeni koyacağınız malı da, daha pahalıya almak zorunda kalacağınız için, fiyatlar mecburen tekrar yükselecektir.Bir taraftan da zaten borçlu olan toplumun geliri de yükselmediği için alım gücünün de düşmesiyle beraber, sosyal patlamaya sebep olacaktır” diye konuştu. DEVLET BÜTÇESİ NEDEN ZORLANIYOR? Zaman zaman büyüme ve gelişmeden bahsedildiğini, bunların sadece birbirinden farklı iktisadi kavramlar olduğunu belirten Alpaslan, “Hayatın gerçeklerine olan etkisine bakmak lazım. Senin yaşam standardın yükseldi mi ? Cebindeki paranın satın alma gücü arttı mı? Kendi kazancına göre çoluk çocuğunun istediği her şeyi alabiliyor musun? Teknolojik yatırımlar ve fabrikalar yeterli mi? Yap işlet devret sistemiyle devleti borçlandırarak yapılan otoyol, köprü, şehir hastaneleri uzun vadeli devlet bütçesini zorlayacak hale gelmiştir. Biz bunların yapılmasına değil, yapılış şeklindeki şekil şartlara karşıyız” dedi. “ASIL GERÇEK CEBİNİZDE” Alpaslan, “Vatandaşın ve kamunun borç stokları artmıştır. Zaman zaman verilen yapay teşvikler özellikle KGF gibi, amacına uygun kullanılmamıştır. Yurt dışından zaman zaman sağlıksız sıcak para pompalanarak şişirilmiş bir büyüme dalgası yaratıldığı durumlar olmuştur. Asıl gerçek sizin cebinizdedir. İşi ehline teslim etmek, verilecek en önemli ve en doğru karardır. Milletin sırtına binilen değil, milleti sırtında taşıyan sisteme yönelik politikalar üretilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti jeopolitik konumu itibariyle her alanda ve her zaman tehdit altında olmaya devam edecektir. Bizler doğru strateji ve doğru politikalarla, üretimle, güçlü, liberal, yerli ve milli ekonomi modelimizle, bu işin üstesinden gelebilecek kaynaklara sahip bir ülkeyiz. Yeter ki, doğru yere doğru kaynak ayrılsın. İsraf engellensin. Tasarruf ilk önce kamuda başlar. İşin özeti tamamen budur. Bu ülke hepimizin. Hükümetler gelir geçer ama Yüce Türk Devleti baki kalır. Siyasi partiler asla Devlet değillerdir. Biri gelir, biri gider. Çatışma ve kaos ortamıyla beraber sokak terörü yaratmak isteyenlere, Türk toplumunu asimile edip, demografik yapısını bozmaya çalışanlara da asla fırsat verilmeyecektir” dedi. “ACİL BİR TARIM MODELİ GELİŞTİRİLMELİ” Tarımın ülke için milli bir güvenlik meselesi haline geldiğini kaydeden Alpaslan, miştir. Çok acil bir milli tarım modeliyle beraber üretime geçilmeli, beton ekonomisinden uzaklaşılmalı, üreticiler, çiftçiler, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, gerçek teşviklerle desteklenmeli, ithalat tarımına son verilmelidir. Bununla beraber, bir ülkeye yapılan ya da yapılacak olan yatırımlar, tarım alanlarına yapılmamak kaydıyla tüten bacalardır. Yatırım demek montaj sanayi değil, üretim yapan fabrikalardır. Masada kazanmadığımız topraklarımızın, masada parayla satılması yatırım değil, stratejik bir tehlikedir. Bu konuyu çok iyi analiz etmek mecburiyetindeyiz” dedi. “DEPREM MASTER PLANI OLUŞTURULMALI” Alpaslan konuşmasında deprem gerçeğine de değinerek, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası’nda, Türk Mühendis ve Mimarlar Birliği Odası ve Bolu İl Koordinasyon Kurulunun ortaklaşa düzenlediği ‘’ Bolu ve Deprem Gerçeği ‘’ konulu panele fazla katılım olmamasına şaşırdığını belirterek “Belediyeler imar planlarını afet risklerine göre planlamalı, yapı envanterleriyle ilgili çalışmalar yapılarak, şehrimizin yapı envanteri çıkarılmalıdır. Merkezi ve yerel yönetimler, sendikalar, dernekler, meslek örgütleri, üniversiteler, medya bu konularla ilgili ortak ve yapıcı hareket edecek projeler üretmelidirler. Bolu’nun mutlaka kendine özgü bir deprem master planı oluşturulmalı, ilgili komisyonlar daha aktif çalıştırılacak hale getirilmelidir. Lütfen doğa olayları afete dönüşmeden tedbirimizi alalım. Önce tedbir, sonra takdir” şeklinde konuştu.
Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •