SON DAKİKA

AKILSIZLIK VE CEHALET KADER DEĞİLDİR

AKILSIZLIK VE CEHALET KADER DEĞİLDİR
A- A+
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
Bolu Belediyesi Meclisi Kasım Ayı 1. Birleşimi Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan başkanlığında Bolu Belediyesi Meclis salonunda meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantının dilek ve temenniler kısmında söz alan İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Hasan Hakan Alpaslan, deprem gerçeğiyle karşı karşıya kaldığımızı ve rantın en çok döndüğü inşaat sektörüne sert eleştirilerde bulundu. İYİ Parti meclis üyesi Hasan Hakan Alpaslan; “Ege denizinde, merkez üssü İzmir'in Seferihisar ilçesi açıkları olan deprem nedeniyle, vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim. Bütün Ege bölgemize geçmiş olsun. Maalesef deprem gerçeğiyle bir kez daha karşı karşıya kaldık. Belki de beklenen büyük İstanbul depremi için son uyarıydı. Doğal afetler, din, dil, ırk, siyaset, inanç ayırımı yapmaz. Deprem gibi doğal afetler devletler için bir ilim sınavıdır, bilim sınavıdır, teknoloji sınavıdır ki; biz maalesef yine sınıfta kaldık. Hala hazır değiliz ve maalesef hala rant beklentileri, insan hayatının önüne geçmeye devam ediyor, diyerek devam etti. “Akılsızlık ve cehalet kader değildir” Alpaslan; “Tabi ki takdir Allah tandır, ancak akılsızlık ve cehalet kader değildir. Demek ki, hem merkezi yönetimlerin, hem de yerel yönetimlerin imar planlarını, afet öncesi alınması gereken önlemlerini bir kez daha gözden geçirmeleri gerekmektedir. Belediyelerin imar müdürlüklerinin nasıl titiz, özenli, ciddi ve denetleyici bir şekilde çalışması gerektiği bir kez daha ispatlanmış, inşaat işleriyle iştigal eden bütün meslek gruplarının, kurallara ne kadar çok uyması gerektiği de tekrar ispat edilmiştir. İnsan hayatı her şeyden çok daha önemlidir” söyleyerek konuşmasına devam etti. “Maalesef tarımdan betona doğru gidişler devam etmektedir” Bolu Belediyesi İYİ Parti Meclis Üyesi Alpaslan; “Şehrimizin büyük şehir olabilmesi adına köy yerleşik alanlarının mahalle yapılması sonucunda, bu yeni imara açılan bölgeler, ne tam köy, ne de tam mahalle olabilmiştir. Maalesef tarımdan betona doğru gidişler devam etmektedir. Defalarca bu kürsüden bu konular gündeme gelmektedir. Vatandaş bundan ne kadar memnundur? Ya da bu çalışmalar yapılırken fikir alış verişinde bulunulup, iyi bir analiz yapılmış mıdır? Vatandaşın tercihi nedir? Ya da bu şehir için hangisi, ne kadar doğrudur? Bence yeterli ve gerekli çalışmalar yapılmadan alınan, köyden, mahalleye geçiş projesi kararı kimseyi memnun etmemiştir. Bizim bundan sonra yapmamız gereken, bu tarz projelerde daha titiz ve planlı çalışmalar yaparak, tarım alanlarını koruyarak, imar durumlarını da ona göre oluşturarak, o bölgede yaşayan halkla beraber kararlar almaktır” diye devam eden Alpaslan; Değerli arkadaşlar, psikolojide ve özellikle de siyasi mecralarda hedef saptırma, gündem değiştirme gibi davranış biçimleri gerçekleri analiz etmemiz konusunda bizi yanıltmaktadır. Her şeye itiraz, her şeye muhalefet, her şeye şerh koymak, bir başarı ya da marifet değildir. Tıpkı her şeye evet demek gibi, geriye dönük 15 yıllık bir Belediye yönetim sürecinde şehirde bir şeyler yapılması gayet doğaldır ki belediyelerde işin devamı esastır. Her şeyi biz yaptık, ya da hala biz yapıyoruz, gibi bir anlayış sergilemeye çalışmak, mevcut yönetimi yok saymak, ya da hiçbir şey yapılmıyormuş gibi bir algı yaratmak, hayal tacirliğidir. Nasılsa bundan önceki her yönetim, bu şehir için bir taş koyduysa, mevcut yönetim de koymaktadır, koyacaktır ki bundan sonraki yönetimlerde de bu böyle devam edecektir. Doğrusu ve gerçeği de budur. Ne mutlu yaşadığı şehir için bir taş koyana. Bir başka konu da, İl hıfzı sıha kurulunun aldığı karar neticesinde, 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın toplu taşıma araçlarını kullanmalarının yasaklanmasıdır. Bu yaş grubundaki vatandaşlarımız kurallara son derece bağlı yaş grubudur. Sadece işlerini halletmek üzere sokağa çıkmaktadırlar. Çoğu emeklidir. Sürekli taksiye binip gidecek ekonomik güçleri yoktur. Bir kısmının da özel arabası bulunmasına rağmen, kullanmakla ilgili de sıkıntıları vardır. İçlerinde yalnız başına yaşayanlarda vardır. Çoğu zaman çarşı, Pazar, hastane gibi ihtiyaçlarını giderebilmek için, toplu taşıma araçlarını kullanmaları gerekmektedir. İl hıfzı sıha kurulundan ricam, en azından belli saatlerde, belli güzergâhlar da, ya da tamamen 65 yaş üzeri vatandaşların toplu taşıma araçlarını kullanmaları konusunun bir kez daha gözden geçirilmesinin, doğru olacağıdır. Nihayetinde bu talep, vatandaşlarımızdan gelen ve gerçekten ihtiyaçları olan bir taleptir. Lütfen onları anlayalım. “Milli bayramlarımız, birlik ve beraberlik şuurunu pekiştirdiğimiz, maneviyatımızı güçlü tutan, değerlerimizdir” Milli bayramlarımız, birlik ve beraberlik şuurunu pekiştirdiğimiz, maneviyatımızı güçlü tutan, değerlerimizdir. Her milli bayramda, Anıtpark' da en fazla yarım saat süren bir törene katılmak, Belediye Meclis Üyeleri olarak bizleri, sanırım çokta zorlamayacaktır. Takdir edersiniz ki bu ülke için aç, susuz, uykusuz, cephede savaşmış, şehit düşmüş, gazi olmuş, atalarımız için yarım saat hayatımızdan, uykumuzdan, ya da işimizden çok fazla bir şey kaybettirmeyecektir. Bundan sonraki törenlerde hep beraber olmak ümidiyle, saygılarımla diyerek bitirdi
Reklam

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.